Gündem

Selzede, uyarılara aldırış etmedi girdiği lokantada hayatta kalma savaşı verdi

Sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde uyarılara aldırış etmeyen selzede, karnı acıkmış olduğu düşüncesince girdiği lokantada hayatta kalma savaşı verdi. Sel uyarısını gayrisıhhi zaman geçmiş öğrenmesine karşın uzaklaşmak namına karnı acıkmış o

Selzede, uyarılara aldırış etmedi girdiği lokantada hayatta kalma savaşı verdi
27-09-2021 14:20

Kastamonu'da 11 Ağustos'ta Ezine Çayı'nın taşması kararı meydana mevrut sel, dirilik kayıplarının yanı esna baş döndürücü sayıda ev ve iş yerinin dokunca görmesine illet oldu. Sel felaketinin yaşandığı Bozkurt'ta eğleşme fail selzede Mustafa Şen, kahvehanede oturmuş bulunduğu yetkin arkadaşına mevrut telefon ile selin geldiğini öğrendi. Arkadaşının eve gitmesine karşın selzede Mustafa Şen, karnında kıtlık hissiyatı olunca lokantaya kemirmek yemeye gitti.

Lokantada kemirmek yedikten sonradan dışarıya çıkmış bulunduğu esnada sere kapılan Mustafa Şen, lokantada masanın ilişkin çıkarak boğulmaktan kurtuldu. Sel sularının yükselmesi ilişkin yüzerek lokantayı ayrılma fail selzede Mustafa Şen, kestirmece 5 mt. yükselen baskın suları zımnında ortak lüp camından içeriye girdi ve sere tutulmaktan sonuç anda kurtuldu. Geceyi girdiği apartmanda nâkil Mustafa Şen, devrisi çağ botlarla kuşatılmış kalmış bulunduğu bölgeden boşaltma edildi.

“Lokantadan 5 çağ şimdi geç çıksaydım sel, beni sürükleyip götürürdü”

Bugüne denli baş döndürücü ortak tomar çokluk görmüş bulunduğu ancak tek hakeza ortak çokluk şimdi görmediğini özetleyen selzede Mustafa Şen, “Selden ortak çağ evvel baş döndürücü alevli rahmet yağdı, Bozkurt'un sokaklarını su bastı. Karşıdan karşıya geçememiştik. Bu rahmet aralıklarla devrisi güne sarktı. Selin bulunduğu çağ evden dışarıya çıktım sayaç 10.00 gibi. İşyerime gittim, peşinden gene rahmet başladı. Saat 11.30 derece oldu, kahvehanede arkadaşlarla baş başa oturuyorduk. Arkadaşın birine telefon geldi, damadı arıyordu. İlçenin mafevk çeşidinden ortak su kopması olmuş, bunun ilişkin zinhar alçaklarda durmayın, faziletkâr yerlerde durun niteleyerek uyarıda bulundu.

Olaydan gayrisıhhi sayaç evvel geldi bu telefon. Arkadaşın babası ego eve akilane gideyim, mademki güveyi hakeza diyor dedi. O çıkıp gitti, aradan gayrisıhhi sayaç geçti. O günde benim anca ortak karnım acıktı, tek hakeza ortak nesne başıma gelmezdi. Normalde cürüm vakti yemeğimi 13.00-1400 yöresinde yerdim. O günde ortak karnım acıktı sayaç 12.00'de lokantaya kemirmek yemeye gittim. Çay tarafında ortak kıpırdanmalar vardı, insanoğlu ati arka koşuyorlardı. Biz aldırış etmedik girdik lokantaya, yemeğimi söyledim ve yedim. Hesabı ödedim, kusursuz kapıdan çıkarken baktım çay patladı. Köprüden baskın suları gürül gürül geldi. Lokantanın ast çeşidinden dü kıta şimdi dükkan vardı. Su yatarak yukarıya akilane akmaya başladı. Aşağıya çaya akilane akacağına mafevk akilane gelmeye başladı. Ben lokantadan çıkamadım, lokantanın sahibinin kadını ile 9-10 yaşında bulunan çocuğuyla lokantada kuşatılmış kaldım. Bana kapıyı tutun dediler, ego kapıyı tuttum yemeden içmeden evvel camı kırdı, arkası esna kapıda beni zorladı. Ben kapıyı çoğaltmak durumunda kaldım, çocuklarda mutfağa akilane kaçtılar. Ben antipatik davranarak içeriye kaçmadım, su beni kapıdan itince ego kapının arkasındaki masaya çıktım. Masaya çıktım yemeden içmeden su gürül gürül geliyor, ayağımın altından masayı devirdi, bu kez kapının koluna bastım. Ne yaptıysam su boğazıma denli geldi, tavana denli çıktık.

Karadeniz çocuğuyuz. Yüzme biliyorum, en azından hakeza öleceğime şuradan dalayım da hariç çıkayım, ne olacaksa dışarıda olsun dedim. Burada boşuna ölmeyelim dedim. Bu yetkin elbette ki bildiğimiz etraflı duaları da ediyoruz. Su sisli menfez gözü görmüyor. Elim ile kapıyı yoklayarak ego daldım. Kapıdan hariç çıktım, baktım su berrak. Akıntı falanca yok, benim şansımdan mı bilmiyorum yahut tepeden mevrut su ile aşağıdan mevrut su karşılaştı da birbirini mi tuttu bilmiyorum. O arada ego suyun ilişkin çıktım, kütük demir vardı, kütüğün ilişkin çıktım. Can havliyle ego orada ne yapacağıma değişmeyen veremedim. Yukarıdan hükümet binasından ihvan bağırdılar. Karşı tarafın balkonuna çık dediler. Ben doğrudan kendime gelip, dü üç kulaç atarak lokantanın üstünde korumalık vardı, güneşliğin ilişkin çıkıp kendimi attım oraya. Balkon yok, orada camlar vardı. Camları zorladım açılmadı. Oradan elime odun geçti, odun ile cama vurdum. Camı kıramadım çift camdı herhalde. O arada lüp malikleri camı açtılar. Yukarıdalarmış, hükümet binasından seslenince aşağıda insanoğlu mevcut kurtarın diyince onlarda aşağıya inmişler. Onlar camı açınca cağ ile cıncık ortada 1 mt. açıklık kaldı, adımı mı atıp içeriye girdim.

Ev malikleri sağlıklı olsunlar bana pijama getirdi. Fakat alttan akilane ortak kavga başladı, ayağımızın altından doğru. Onlar merdivende sen üstünü değiştir tığ yukarıya çıkıyoruz dediler. Evde su falanca yoktu, ev temizdi. Ben, merdivende üzerimi giyindim, lüp aut kapısı patladı bu sefer. Bu çabucak benim olduğum merdivenlere akilane geldi. Su çabucak pantolonumu aldı, cüzdanım vardı onu aldı, param vardı onları alıp gitti. Bende bundan hakeza onların ardına düşmedim, ikiz eş 4'üncü kata çıktım. Ben, yukarıya çıkana denli su akışını değiştirmiş. Ben, şayet 5 çağ şimdi geç kalsaymışım, beni sürükleyip götürürdü. Yüzme bilmiyorum falanca dünyalık etmezdi” dedi.

“Beni botlarla kurtardıklarında Bozkurt fantom ortak kent olmuştu”

Kendisini baskın sularından kurtardığı düşüncesince şükrettiğini kail Mustafa Şen, “Yukarıdan seyrediyoruz. Geçen arabalar, sabık keresteler, sabık etraflı esnafların eşyaları gürül gürül su herhalde 5 metreyi falanca çıktı, alıp götürüyordu. Alt kattaki beni kurtaranların evini de su bastı. Tavana denli evi su bastı. Kadının eşyaları bulunduğu derece yerlerde sürünüyordu. Su giderek hızlandı, giderek çoğaldı. O akşam evde kaldık, orada sabahladık. Sabahleyin de su 1 metreye denli falanca düştü, akındı az buçuk azaldı. Kaldırımda az ortak su kaldı. AKUT ekipleri geldi, bizleri botlarla oradan çıkardılar. Postanenin önüne denli götürdüler, sağlıklı olsunlar. Allah razı olsun, devletimize gündüz dikilmesi vermesin. Postanenin uğrunda su kesilmiş, yemeden içmeden dışarıya ortak çıktım ne göreyim Bozkurt fantom ortak kent olmuş” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?