Asayiş

Sahte vekaletname ile yapılan ikinci el satış geçersiz

İkinci el araba satışlarıyla ait denktaş özellikte ortak karara imza atan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, gerçek olmayan vekaletname ile yapılan anahtar satışında, dobra oruçlu üçüncü insana arabanın mülkiyeti geçmeyeceğine hükmetti. Yüksek Mahkeme, kıygın tüketicinin parasın

Sahte vekaletname ile yapılan ikinci el satış geçersiz
22-01-2022 09:40
Kiraladığı arabası art iadeli etmeyen M.Ö., kiralık uzlaştırıcı adalet olmayan vekaletname düzenleyerek Ö.İ.'ye sattı. Kiralama firması otomobilin ardına akıl esas ortaya çıktı. Kiraladığı arabanın adalet olmayan evrakla satıldığını belirleme fail isticar firması sahibi, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin alternatifini tuttu. Davacı, M. Ö. adlı insana kiraladığı otomobilin süresinde art getirilmemesi üzerinde yapılan tetkikte öz etiket bilgilerinin kullanılması aracılığıyla adalet olmayan vekâletname ile davalıya satıldığının öğrenildiğini ati sürerek davaya bap otomobilin davalıya yapılan satış işleminin geçersiz bulunduğunun tespiti ile işlemin iptaline, otomobilin gidiş geliş kaydının müvekkili hesabına tesciline değişmeyen verilmesini istedi.

Tüm yaşananlardan bilgisiz bulunan uzlaştırıcı satın meydan Ö.İ. ise güzel oruçlu olduğunu, noterde gerçekleşen satış ve belgelerin sahteliğini sezme imkânının bulunmadığını öne sürdü. 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın azda olsa kabulüne değişmeyen verdi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, memur mahkemede döneklik yapıldığı nedeni öne sürülerek sonucu bozdu. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi; davalının uzlaştırıcı adalet olmayan vekâletname ile devralan evvel iye olduğu, fakat adalet olmayan vekâletnameyi kullanarak satışı meydana getiren sorun dışı M. Ö. ile rastgele beraberinde yakınlığının ve arkadaşlığının bulunmadığı, bu nedenle vekâletnamenin sahteliğini bilebilecek halde olmadığına özen çekti.

Davalının iyiniyetli gaip konumunda bulunduğu ve aksinin savlayıcı çeşidinden da kanıtlanamadığı fakat adalet olmayan vekâletname ile satışın mülkiyeti geçirmediği nedeni öne sürülerek davanın kabulü ile otomobilin satışına değgin işlemin iptaline, otomobilin savlayıcı hesabına yük ve tesciline, davalının iyiniyetli olması nedeniyle muhakeme harcamalarından mesul tutulmamasına değişmeyen verdi. Davalı Ö.İ.'nin temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “Davacı namına ilişik uzlaştırıcı sorun dışı insana kiralamış bulunduğu için taşıt malikinin rızası ile elinden çıkmıştır. Bu noktada davalının güzel oruçlu olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Olayla alakadar ukubet soruşturması ve dosyaya verilen deliller baş başa değerlendirildiğinde davalının kendisini M. Ö. şekilde tanıtıcı ad ile baş başa akıntı ederek davacıyı zarara salmak istediği anlamında beraberinde kanıt bulunmadığından mahkemeli güzel oruçlu onama edilmelidir. Kaldı ki mahkemece de davalının iyiniyetli bulunduğu onama edilmiştir.

O halde; davacının taşıt mülkiyetinin tespiti davasını kazanabilmesi düşüncesince davalının satış fiyatı şekilde ödemiş bulunduğu bedeli namına iadeli etmesi gerekir. Mahkemece bedelin ödenmemesi şeklinde davanın reddine değişmeyen verilmesi gerekirken ifa gerçekleşmeden yazılmış esbabımucibe ile davanın kabulü akıllıcasına değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir” nedeni öne sürülerek murafaa kararını bozdu. Asliye Hukuk Mahkemesi, evvel sonucunda direnince devreye bu kat Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.

Emsal nitelikteki kararda;

“Sahibinin elinden rızası yapılmaksızın çıkan beraberinde şeyi, güzel oruçlu üçüncü şahıs beraberinde bariz artırmadan, pazardan yahut bu kabilinden eşyayı satan beraberinde kimseden kazanma ederse, esas dünyalık sahibinin icap bu şahıs, gerekse şimdi ahir müktesipler aleyhinde açacağı iadeli davasını kazanabilmesi şu halde beraberinde şarta bağlanmıştır:

Böyle hâllerde, güzel oruçlu üçüncü şahsın bu mülkü kazanma etmesi düşüncesince verdiği bedel, iadeyi talip davacı, doğrusu esas dünyalık sahibi çeşidinden ona iadeli edilmelidir. Eğer bu durum hesabına getirilmezse hâkim, esas dünyalık sahibinin açacağı iadeli davasını onama edemez. Bedel karşılığında iadeli koşulu, fakat sahibinin elinden iradesi haricinde çıkan eşyalar kendince bahse bap olur. Tescil edilmiş vasıtaların rastgele beraberinde cins satış ve devirlerinin noterler çeşidinden yapılacağı tamlanan maddeden de anlaşılacağı neredeyse gidiş geliş siciline tescil edilmiş motorlu otomobilin mülkiyetini zaman borcu doğuran sözleşmelerin geçerliliği düşüncesince resmi halde yapılması gerekmektedir.

Davalı rastgele beraberinde ne derece iyiniyetli ise de vasıtaların mülkiyetinin dönemi düşüncesince arasında uygulanan beraberinde sözleşmenin bulunması gerekir. Oysa, eldeki davada muhit arasındaki kontrat adalet olmayan vekâletnameye dayandığından salahiyetsiz özümleme bahis konusu olup uygulanan beraberinde sözleşmeden konuşmak muhtemel olmayacaktır. Sahte vekâletname ile temlik meydan evvel el konumundaki mahkemeli anlamında tescil düzensiz olduğundan, iyiniyetli bulunduğu düşüncesiyle, otomobilin mülkiyetinin davalıya geçmiş bulunduğu söylenemeyeceği kabilinden savlayıcı çeşidinden oluşturulan davanın kabulünün davalının ödemiş bulunduğu taşıt ücretinin namına iadesi koşuluna değgin bulunduğu da onama edilemez. Bu durumda, savlayıcı çeşidinden davaya bap vasıtaya değgin tescil sonucu istenilmiş olmakla genellikle içre azın da bulunduğu ilkesinden hareketle mahkemece, esas sorun ile alakadar şekilde davaya bap otomobilin mülkiyetinin tespitine değişmeyen verilmekle yetinilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararının bozulmasına oy donanması ile hükmedilmiştir.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?