Dünya

İklim Değişikliği Konferansı'nda mekân dostlarına 'Gölbaşı Sevgi Çiçeği' üstünden it

Ankara Kent Konseyi (AKK) Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, 26. BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) tamamı dünyayı Gölbaşı Sevgi Çiçeği üstünden hasbilik ve yârenlik esası için müşterek uyuşma kurmaya çağırma etti.

İklim Değişikliği Konferansı'nda mekân dostlarına 'Gölbaşı Sevgi Çiçeği' üstünden it
04-11-2021 17:55
Londra

İskoçya'nın Glasgow kentinde planlı COP26 esnasında Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Ankara Sanayi Odası (ASO), "İklim Değişikliğine Sektörel Yaklaşımlar" başlıklı ortak açık oturum gerçekleştirdi.

Panelde mütekellim Yılmaz, 100 sene ilkin kurulan ATO'nun 160 bin üyesi ve 1,5 milyon iş kuvvetiyle karbon salımı ile mücadelede çalışan ortak gösteriş deruhte kararlılığında bulunduğunu söyleyerek, AKK kendisine attıkları adımlardan bahsetti.

Başkent kent yönetimi kendisine binlerce delege ile Türkiye'nin evvel Bisiklet Meclisini kurduklarını, onlarca yer örgütü ve fahri katılımıyla İklim ve Çevre Meclisini oluşturduklarını özetleyen Yılmaz, "Suya Saygı Buluşmaları, deprem, tabii kıyamet kıl payı mevzularda onlarca farkındalık toplantısı yaptık ve haber kararları aldık." dedi.

ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı vazifesini de tay tay arabası Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediye Kırsal Kalkınma Daire Başkanlığıyla teşrikimesai bünyesinde genetiği değiştirilmemiş, yabanıl sulamaya gerekseme duymayan tarımı isteklendirme ettiklerini, Ata Tohumu Hareketi'ni başlattıklarını söyledi.

İklim değişikliğinin etkileri

Ankara'da ülke değişikliğinin tesirini dip ortak biçimde hissettiklerini tamlayan Yılmaz, "Kişi başına sakıt su istihlak miktarı DOĞRU vakte genişliğinde 237 litre iken, bugünlerde baraj doluluk oranlarımız azalıyor. Şehrimizde ülke sıcaklığının DOĞRU gelecekte 4,5 dereceye genişliğinde artabileceğine ilişkin tetkikat var. Tehlikenin boyutunun farkındayız." sanarak konuştu.

Önlem alınmaması yerinde doğacak 10 sene süresince şişman felaketlere akilane gidileceğini kaydeden Yılmaz, Türkiye'de tanıdık orman yangıları, su baskınları ve müsilaj kıl payı yer felaketlerinden örnekler verdi.

"Eymir ve Mogan göllerinin kurumasından fikir ediyoruz"

Türkiye'nin toptan karbon emisyonuna salt yüzdelik 1 düzeyinde tesiri bulunmasına karşın yaşamış olduğu felaketlerin boyutu ve ödediği bedellerin sorumluluğunun fazla üstünde olduğuna ayraç fail Yılmaz, şöyleki konuştu:

"Dünyada riziko meydana getiren karbon emisyonunun en şişman sorumluları ümranlı ekonomiler olmuştur. Sanayi devriminden bugüne toplumlar zenginlik seviyesini yükseltirken doğacak kuşakların dem benimseme etme özgürlüğü namevcut edildi. İş dünyasından mevrut bir tanesi olarak, ümranlı ekonomileri, Robin Hood olmaya değil fakat sürecin bedelini ödeyen büyümekte bulunan devletlere erinç doğrulukla ve adil ortak hata almaya çağırma ediyorum. Ekonomilerini yetiştirmek talip öteki devletlerin istihsal ve imalatlarının yüzdelik 30 oranında arttığı 2010-2019 zamanında yerkürede en erdemli susama artışları kaydedildi. Aynı süreçte Aral Denizi kum çölüne dönüştü. Binlerce endemik bitkiyi kıyılarında yeşerten Anadolu havzalarının, Ankara'mızın havasının teminatı bulunan Eymir ve Mogan göllerinin Aral Denizi ile ayrımsız kaderi paylaşmasından endişeliyiz."

Gölbaşı Sevgi Çiçeği İttifakı

Felakete bariyer peyda etmek düşüncesince güzel ortak dönüşüme gerekseme bulunduğunu kail Yılmaz, ülke değişikliği ilkin peyda etmek kıl payı toptan ekonomiyi gözdağı fail sorunları ortadan dağıtmak düşüncesince hepsi dünyayı Gölbaşı Sevgi Çiçeği İttifakı'na çağırdı.

Yılmaz, "Tarih süresince insanoğlu güç, din, mal ve konfor düşüncesince savaştılar. Artık muhabbet zamanı. Bütün yer dostlarını, yaşanılabilir ekosistem düşüncesince Sevgi Çiçeği İttifakı'na çağırma ediyorum. Türkiye'nin evvel İklim Meclisi'ni kuran, katılımcısı olduğumuz COP26 ile ayrımsız gayeye işlev ettiğimizi söylemekten alım çalım duyan ortak yer dostu olarak, hepsi insanlığı muhabbet odaklı ortak dünyanın sağlayacağı nimetleri içtenlikle paylaşmaya çağırıyorum." ifadesini kullandı.

"Türk Sanayicisinin rakiplik gücünün korunması gerekiyor"

Aynı panelde mütekellim Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkan Yardımcısı Seyit Ardıç ise dünyanın şişman ortak ülke kriziyle erinç karşıya olduğuna dikkati çekti.

İklim değişikliğinin, insanlığın geleceğini gözdağı fail ve toptan ekonomiyi temelden etkileyen en ehemmiyetli ekolojik dava bulunduğunu kail Ardıç, "2050'ye genişliğinde açık el değmemiş emisyona ulaşılabilse fark susama artışı fakat 1,5 etap ile sınırlanabilecek. Yaşam tarzımızın, istihsal ve istihlak kalıplarımızım baştan tanımlandığı bu sürede salt kısıntı stratejilerine kilitlenmek tam olmayacak." sanarak konuştu.

Tüm müstehase yakıtlara elden sonuç verilse fark ülke değişikliğinin nice sonucunun insanlıkla olmaya bitmeme edeceğini tabir fail Ardıç, şunları söyledi:

"İklim değişikliği kaynaklı kalan baş döndürücü ülke vakaları ile yaşadığımız ortak geleceği benimseme etmemeliyiz fakat ayrımsız sürede buna hazırlanmalıyız. İklim değişikliği ile mücadelede, sanayide erke tüketimini ve emisyonları azaltacak dünkü teknolojilerin geliştirilmesi, yenilenebilir eşme kullanımının arttırılması, olumsuz sürüm teknolojilerinin geliştirilmesi gerekiyor. Ham husus tüketiminde verimliliğin arttırılması düşüncesince sanayide çevreye duygulu istihsal modelleri ile art inkılap ve el değmemiş atılmış şekillerinin kullanılması, döngüsel iktisat yaklaşımının benimsenmesi ince önemli.
Bununla beraberce sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının ortak parçası bulunan az karbon ekonomisine intikal sürecinde, Türk sanayicisinin rakiplik gücünün korunması gerekiyor. "

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?