Gündem

Dere üstündeki yapıların kaldırılmasıyla onlarca tarihi yapı gün yüzüne çıktı

Bitlis'te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kabilinden ölçülü ‘Dere Üstü Islah Projesi' kapsamında meydana getirilen yıkımın peşi sıra onlarca tarihi yapı gün yüzüne çıktı.

Dere üstündeki yapıların kaldırılmasıyla onlarca tarihi yapı gün yüzüne çıktı
18-10-2021 09:54

Tarihi dokunun ön plana çıkarılması ve kentin dem alması düşüncesince başlatılan plan kapsamında yıkılan iş yerlerinin altında küsurat başta köprüler önceki günkü ihtişamını koruyarak tekrardan ortaya çıktı. Ayrıca yapıların altında küsurat köprüler kabil gene demirli beton yapıların arkalarında küsurat kale, yunak ve cami kabil yüzlerce salname eserler, gene birlik anlamıyla gün yüzüne çıkarıldı. Yıkım çalışmalarında sona gelindiği şimdilerde rusubatların temizliğinin arkası sıra çarşı merkezinde güzeşte Bitlis Çayı ve çevresinde peyzaj düzenlenmesi de yapılacak. Projenin endamsız müddette tamamlanması düşüncesince çalışmaların geceli gündüzlü sürdüğü Bitlis'te ortaya çıkan tarihi köprüler de yurttaşlar çeşidinden merakla izleniyor.

“Bitlis aşırı emektar uygarlık şehri”

Projenin tamamlandığında Bitlis'i vaktiyle bulunduğu kabil ahit de çekicilik merkezi biçimine getireceğini tamlayan Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Bitlis'in tarihi geçmişi ve dokusu ile bölgenin çekicilik merkezi bulunduğunu söyledi. Demirtaş, yaşamış bulunduğu herhangi indinde medeniyetten izler haiz Bitlis'in Mitanilerle süregelen tarih yolculuğunda nice medeniyete de ev sahipliği yaptığını belirtti. Demirtaş, “Bitlis aşırı emektar uygarlık şehri. Binlerce salname tarihi bulunduğu filhakika biliniyor. Araştırmalar sonucunda milattan evvela 2 binlerde kurulduğu ortaya çıkmıştır. Bitlis önceki kez Mitaniler devrinde kurulmuş. Kurulduktan sonradan da gelişimini endamsız müddette sağlıyor. Çünkü alternatifi sıfır indinde şehir. Bitlis Deresi güzergahı başta kuzeyden güneye, güneyden doğuya mevrut dört başı mamur kervanların, dört başı mamur ülkelerin devredilmek mecburiyetinde bulunduğu indinde yer. Böyle bulunduğu düşüncesince herhangi indinde fasıl kişilerin alaka odağı olmuş. Daha sonradan bu bölgede indinde kermen nesir edilmiş. Bu tarihi nesiç binlerce yıldan beri oluşmaya başlamıştır. İslam hakimiyeti öncesine baktığımızda Mitanilerden sonradan Asurlular, Urartular, Medler, Persler var. En böylelikle İslam orduları bu alana gelmiş. İslam ordularının zaferleri böylelikle Abbasi ve Emeviler 200 yılı indinde hayli indinde müddet buyruk sürmüş. Bizanslıların Sasanilerle uğraş döneminden sonradan evcil beylikler ve İslam ülkeleri buyruk sürüyor. Mervaniler ve Ahlat merkezli Sökmenşahlar bunlardan bazılarıdır. Rojikiler denilen Şerefhanlar bu bölgede 600 salname hakimiyetleri lakırtı konusudur. Osmanlı ile beraberce Bitlis'te hâlâ encam indinde adım var. Özellikle Abdal Han devrinde zat medeniyetinin zirvesini yaşamıştır” dedi.

“Dere üstünde onlarca güreşçi köprüsü var”

Bitlis'teki medeniyetlerin yaşadıklarına müteallik muhtelif alametlerin de halen bu günlerde bulunan olduğuna yer veren Demirtaş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bitlis'te nice uygarlık yaşamıştır. Bunun muhtelif alametleri var. Bitlis'e bakmış olduğunuzda kalesinin haricinde aşırı sayıda tarihi yapı var. Camiler, medreseler, kiliseler, hamamlar ve köprüler var. Şimdi edilmek maksut bilinçlilik bu tarihi dokuyu ortaya çıkarmaktır. Bunun en şişman engeli öz üzerinin engelleme edilmiş olmasıdır. Şimdi bunu ortaya boşaltmak düşüncesince başlatılmış indinde plan vardır. Bitlis Deresi'nin üzerinin açılması projesi durumunda ve semere etap dobra giden indinde projedir. Şehrin tarihi dokusunun ortaya çıkarılması düşüncesince ehemmiyetli indinde projedir. Bir kadro aksaklıklar var. Bunu inkar edemeyiz. Dere üstünde onlarca güreşçi köprüsü var. Bu tarihi köprüler şayet sert indinde şekilde, bozma edilmeden ortaya çıkarılabilirse hakkıyla projenin en ehemmiyetli ayaklarından bir tanesi gerçekleşmiş olur.”

“Bitlis mukaddema Anadolu'nun en dobra kentlerinden birisiydi”

Demirtaş, öz üstü projesinin durumunda indinde plan olduğunu, fakat indinde tane başına bu projenin tarihi ortaya çıkarmaya yetmeyeceğini de anlatım ederek, “Burada İslam uygarlığı öncesine müteallik yığınla tarihi dokuyu ortaya boşaltmak mümkündür. Bana uyarınca bu plan Bitlis'in tarihi dokusunu baştan sona ortaya çıkarmaya yetmez. Daha ayrıksı projelerle bunu hâlâ ileriye çalmak gerekir. Betonarme meydana getirilen tasfiyesi, ıslahı mümkünse ıslahının yapılması, çağdaş yapılara müsaade verilmemesi, tarihi Bitlis evlerinin restorasyonu şartıyla indinde şişman projeye hâlâ gerekseme vardır. Bu olduğunda Bitlis asıl hüviyetine kavuşmuş olur. Antik site vasfına filhakika sahiptir. Bu hususi durumunu de ortaya çıkarmış olur. Bu plan yaşama geçirildiğinde Bitlis mukaddema Anadolu'nun en dobra kentlerinden birisiydi, bugünde o bir vaziyete gelecektir. Yine çekicilik merkezi olacaktır. Bitlisliler bundan aşırı hâlâ indinde tomar yararlanma edeceklerdir” sanarak konuştu.

“Her bilinçlilik insanoğlu içindir”

Demirtaş, projenin yaşama geçirilirken insanoğlu merkezli bulunmasına uyanıklık edilmesi icap ettiğinin de altını çizerek, “Burada yapılması müstelzim en ehemmiyetli şey, insanoğlu merkezli düşünmektir. Yani bu restorasyon, öz üzerinin açılması, gayrı planların yapılması faaliyetlerini insanoğlu merkezli gerçekleştirmek gerekir. İnsanımıza dokunca vermeden onların arzu ve beklentilerini istikbal etmek vasıtasıyla gerçekleştirmek lazım. Çünkü semere namına tarihte medeniyette herhangi indinde bilinçlilik insanoğlu içindir. Böyle düşündüğümüzde projemizin muvaffakiyet şansı hâlâ efdal olur” biçiminde konuştu.

Vahit Olcay - Özkan Olcay
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?