Azerbaycan'ın alp evlatları: Karabağ mücadelesi gazileri

Bakü

Azerbaycan askerleri, Ermenistan'ın 1990'lı zamanlarda 3 yılda nehiy etmiş olduğu toprakları, 27 Eylül 2020'de başlayan 2. Karabağ Savaşı'nda 44 günde kurtararak adeta alplık destanı yazdı.

Azerbaycanlıların "vatan savaşı" söylediği 2. Karabağ Savaşı'na eklenmiş olan askerler gelişigüzel gittikleri yerde yurttaşlar kabilinden özen ve nazikâne karşılanıyor. Azerbaycanlılar, 30 salname yurt hasretlerine canlarını feda edercesine çarpışarak sonuç koyan gelişigüzel gaziyi alp adına görüyor.

AA muhabirleri, Karabağ zaferinin 1. yılında, harp gazileriyle müşterek araya geldi. Gaziler, Ermenistan ordusundan ele geçirilen tabanca ve zırhlı vasıtaların müşterek kısmının sergilendiği Bakü'deki "Ganimetler Müzesi"nde, harpte yaşadıklarını anlattı.

Savaşın evvel saatlerinden itibaren ön saflarda baş başa çarpışarak Ermenistan ordusunun defans hattını yaran ve mevzilerini ele nâkil ekiplerin içinde toprak düzlük hususi kuvvetler çalışanı Mahir Memmedov ve Evez Banipaşa, çatışmalarda yaralansalar da toprakların kurtarılmasında toprak almanın gururunu yaşıyor.

Şehit beli zannedilerek morga kaldırılan gazi

Memmedov, muharebeye Fuzuli istikametinde katıldığını, evvel ilkokul devir savaştığını, yaralanarak mücadelesi er vazgeçme buyurmak mecburiyetinde kaldığını bildirdi.

Savaştığı günlerde tamamen gelecek gittiklerini ve mevzileri art arda ele geçirdiklerini tamlayan Memmedov, "Ermeni askerleri, karşılarında Azerbaycan hususi kuvvetlerinin olduğunu ayırt değer ayırt etmez silahlarını atarak kaçıyordu. hususi kuvvetlerin elinde esen kalma ihtimallerinin olmadığını biliyorlardı." dedi.

Memmedov, 2 Ekim'de ele geçirdikleri mevzileri başka birliklere teyit yazar oradan çıktıkları tam Ermeni güçlerinin attığı ferde mermisinin, bulunmuş olduğu alana düşmesi kararı yaralandığını belirterek "Ermeni güçleri bizimle benzeyen çatışmaya girmekten çekiniyordu. Topçu birliklerine evleviyet tanıyorlardı. Beni harp bölgesinden tabanca dostlarım Evez Banipaşa ve ötekiler çıkartarak zırhlı vasıtaya bindirmişler. Hastaneye ulaştığımda yaşamını kaybetti zannederek morga kaldırmışlar. Bir doktorun hasbelkader ayırt etmesi kararı dip bakıma kaldırılmışım. Orada uyandım." niteleyerek konuştu.

"Yaralılarımızı ve şehitlerimizi katiyen harp dalında bırakmıyoruz"

Evez Banipaşa, 27 Eylül 2020'de Fuzuli'nin Karahanbeyli köyünü örtbas yapmak düşüncesince dizi eylem düzenlediklerini, burada 4 devir kuşatma altında kaldıklarını belirtti.

Komutanları Yüzbaşı Kamil Şirinov'un arbedede martir düştüğünü kaydeden Banipaşa, "4 devir çatıştıktan sonraları hem kuşatmayı yardık bununla beraber hasım güçlerinin kaçmasını sağladık. Top atışlarıyla saldırmaya başladılar. Bizlerden birilerini ele geçirmeyi, tutsak götürmeyi planlıyorlardı. Fakat bu planları yaşama geçmedi. Biz yaralılarımızı ve şehitlerimizi katiyen harp dalında bırakmıyoruz." dedi.

Banipaşa, tabanca arkadaşı Mahir Memmedov'un şarapnel parçası darp etmesi kararı yaralandığını anlatarak "Elinden tuttum, 'ölüyorum', dedi. Yüzüne müşterek tokat atarak 'Burada yitmek olmaz. Buraya yitmek düşüncesince değil, gebertmek düşüncesince geldik' dedim. Biraz kendine ulaşınca onu çıkartarak zırhlı vasıtaya bindirip hastaneye gönderdik." ifadelerini kullandı.

Kendisinin de Cebrayıl ilinin köylerinin işgalden kurtarılması düşüncesince planlı operasyonda yaralandığı bildiren Banipaşa, "Maalesef bu galibiyet şeklini sonuna denli gidemedim. Fakat tabanca dostlarım canlarını, kanlarını feda ederek, martir olarak, gazi adına 30 salname hasrete sonuç verdi. Bununla alım çalım duyuyorum. Savaşta yaralandığımız düşüncesince bizlere bugün gazi diyorlar. Biz gazi de olsak içten gazi değiliz. Her devir bu ulus ve büyüklük düşüncesince canımızdan geçmeye hazırız. Biz ölene denli bu ahali düşüncesince görev etmeye bitmeme edeceğiz." niteleyerek konuştu.

"Bir kolum bulunmayan ancak korkuyu yendim"

Savaşta müşterek kolunu kaybeden 20 yaşındaki Kenan Zeynalov isminde er de Sukavuşan nahiyesinin işgalden kurtarılması düşüncesince planlı operasyona katıldığını belirterek "Zırhlı araçta ilerliyorduk. Aracımızı vurdular, dü dostum martir oldu, ego ağırbaşlı yaralandım. Hastanede sol kolumu boğazlamak mecburiyetinde kaldılar. Savaşın evvel günlerinde havan hepsi seslerinden korkuyorduk. Fakat toprakları kurtarınca bu korkuyu unuttuk. Bugün müşterek kolum bulunmayan ancak ego korkuyu yendim. O nedenden harp olsa gine giderim." dedi.