Yaşam

Ankara Olgunlaşma Enstitüsü başkentin belleğini bugüne taşıyor

Geleneksel Türk giysi ile el sanatlarını araştırarak yaşatmayı ve geliştirmeyi hedefleyen Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, ürettiği hükûmet merkezi temalı ürünler ile şehrin kültürel geçmişini bugüne ve geleceğe aktarıyor.

Ankara Olgunlaşma Enstitüsü başkentin belleğini bugüne taşıyor
19-02-2022 11:44
Ankara

Ankara Olgunlaşma Enstitüsünün giyim, el sanatı, kuyumculuk, grafik, seramik ve cıncık alanlarındaki Ankara temalı eserleri, başkentin antika dönemlerden bugüne uzanan yolculuğunda simgeleşen mahsul ile figürleri zanaat ve modayla yevmi yaşama taşıyor.

Bu asar ortada anadan görme Ankara evlerinin resmedildiği fularlar, camdan imal edilen Hitit geyiği, şehrin anadan görme dokuması sof kumaşı ve dünyada sadece Gölbaşı ilçesinde yetişen endemik müşterek cins bulunan muhabbet çiçeği tasarımları en aşırı beğenilir ve öne çıkan mahsulat oldu.

Enstitüde zanaat dizaynı öğretmenliği işleyen ve anadan görme Ankara ev ile sokaklarını boyama tekniğiyle fular dair resmeden Bahtinur Çelik, zamanı fotoğraflardan yola çıkarak bu çalışmaya başladığını söyledi.

"Satış ve derlem düşüncesince üretiyoruz"

İpek kumaşı, gutta tekniğini kendisinin bulmuş olduğu değişik müşterek yöntemle kullanarak boyadığını aktaran Çelik, böylelikle hâlâ total ve latifçe zahirî müşterek verim elde ettiğini, başkaca benzeri müşterek iş harcamayı kravatlara da uygulayacağını belirtti.

Çelik, enstitüde gelenekten geleceğe uzanan asar istihsal etmek düşüncesince Ar-Ge iş harcamaları ve uygulamaları yaptıklarını dile getirerek, "Kadınların en sevilmiş olduğu fular, kıyafet, güpür dair uygulayabileceğimiz topu topu iş harcamaları okulumuzda yapmaktayız. Bununla alakalı istem de var. Siparişler alıyoruz, zira satışa müteveccih icraat yapıyoruz. Satışın haricinde derlem düşüncesince çalışıyoruz." dedi.

Ankara'ya başmaklık figürlerin arazi almış olduğu mamüllerin en aşırı satılanlar ortada bulunmuş olduğu bildiren Çelik, geliştirdiği şekilleri moda dizaynı dalında etkin gençlere aktarma etmek ve onlara düşünüm hasretmek istediğini kaydetti.

Enstitünün El Sanatları Alan Şefi Didem Özkorucuklu da Ankara sofunun üretimi düşüncesince 3 sene süresince kurumsal namına çalıştıklarını belirterek bu güpür türünün en verim 19. yüzyılda Ankara’da üretildiğini söyledi.

Ankara sofunun, günümüze ulaşabilen 8 örneğinden 5'inin Etnografya, 3'ünün ise İstanbul'daki Sadberk Hanım Müzesi'nde bulunduğunu aktaran Özkorucuklu, "Kumaşın kendine alakalı hususi sırları var, ahit üretiminin olmamasının nedenlerinden birisi de bu sırların unutulmuş olması." dedi.

"Gerçek koridor en DOĞRU kumaşı dokuyoruz"

Ankara keçisinin tiftiğinden imal edilen sofun, nanoteknolojik müşterek güpür bulunduğunu ve literatür serin, kışın ısıdam tuttuğunu tamlayan Özkorucuklu, "O nedenden padişahlar bu kumaşı aşırı müşterek tomar kullanmışlar o dönemde. mesela Yavuz Sultan Selim, softan ayrıksı nazar boncuğu kumaşı kullanmamış. Hatta yeşil sof kullanmış yeşil rengini aşırı sevilmiş olduğu için. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de saray kumaşı halinde bahsedilir bu dokumadan." niteleyerek konuştu.

Özkorucuklu, moher kumaşların herhangi müşterek semt ve atölyede üretilebileceğini fakat bunların sof kumaşı ikrar edilemeyeceğini dile getirerek, şu halde konuştu:

"Bir kez atkısı ve çözgüsü moher edinmek zorunda, ikincisi kaşkol ve çözgüdeki moher ipinde katiyen nazar boncuğu mahlut olmamalı. Ayrıca güpür nesiç işlemini bitirdikten sonra, sırlama işlemi dediğimiz, kumaşın yumuşatılması gerekiyor. Bu işlemleri muhtemel olduğunca anadan görme yöntemlerle yapıyoruz. Sof dokumacılığına bağlı bilgilerimizi araştırmacıların meydana getirdiği analizler ile Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde arazi meydan ifadelere borçluyuz. mesela Seyahatname'de sofun üstünde aşırı iyi desenler bulunmuş olduğu anlatılır. Bu desenler kumaşın sırlanması sonrası üstünde çıkan harelerdir. Biz esas koridor en DOĞRU kumaşı dokuyan müşterek tane kurumuz."

Sofun dayanabilen ve su geçirmeyen müşterek güpür olduğunu, bu nedenden emektar zamanlarda giysi ve ev tekstilinin beraberinde aut bölgelerde fazladan sefine yelkenlerinde kullanıldığını kail Özkorucuklu, "21. yüzyıldayız ve yeniden bu zamanı uyandırmaya çalışıyoruz. O nedenden mesai talip ve güç müşterek yolda yürüyoruz." niteleyerek konuştu.

"Güncel tasarımlarla doğacak kuşaklara emektar kültürü bildirmek düşüncesince çabalıyoruz"

Ankara Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü İlknur Koçbıyık, "Ankara" ve "renk nitelik Anadolu" temasıyla şimdiki dizaynlar yaparak doğacak kuşaklara emektar kültürü bildirmek ve onların üzerlerinde bu giysileri kullanmak düşüncesince çabaladıklarını kaydetti.

Enstitüdeki 82 öğretmen, 61 eli uz öğreticiyle 7 dalda yetişek verdiklerini ve 13 atölyede istihsal faaliyeti yaptıklarını aktaran Koçbıyık, "Ayrıca hazırlamış olduğumuz koleksiyonları, işporta ürünlerini ülke içi ve dışında, arsıulusal platformlarda hem sergiliyoruz hem defilelere çıkarıyoruz. Türk kültürünü öncelemek düşüncesince bu halde etkinliklerimiz oluyor." ifadesini kullandı.

Koçbıyık, enstitüdeki satı odasında ürünlerini müşteriyle buluşturmanın beraberinde sergilediklerini dile getirerek şunları kaydetti:

"Birçok kurumumuz hediyelik ürünlerde bizi yeğleme ediyor. Çünkü herhangi müşterek birisi el sanatı, el emeği, menfez nuru ürünler. O sebeple yeğleme ediliyoruz. Burada gördüğünüz mahsulat Türk işi, aşırı müşterek tomar dışarıda bulabileceğiniz dizaynlar değil. O sebeple tığ bunu hem yaşatıp aynı zamanda satışını yaparak mahsul biçimine dönüştürmüş oluyoruz."

Enstitü Müdürü İlknur Koçbıyık, üretmeye başladıkları sof kumaşından elde edilecek ürünleri derlem biçimine getirip bu kumaşın kullanımın bölgesini yaygınlaştırmayı hedeflediklerini de laflarına ekledi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?