Sağlık

8 ay koyu bakımda küsurat hasta, kalp nakliyle yaşama tutundu

Kalp yetmezliği dolayısıyla bireşimli kalp takılan ve destek aletine ilişkin biçimde 8 ay derin bakımda artan Kamil Demir, makul kalbin bulunmasıyla aktarım yerine mıhlı günlerine arka döndü.

8 ay koyu bakımda küsurat hasta, kalp nakliyle yaşama tutundu
04-11-2021 12:02
Ankara

Van'da canlı 41 yaşındaki Kamil Demir, 2014'te kalp yetmezliği teşhisi almasından, aktarım olup sağlığına kavuşana derece güzeşte müddette yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Hastalığının başladığı zamanlarda takatsiz halde olduğunu, yürüyemediğini, yiyip içerken zorlandığını kail Demir, "Bazı geceler, 10 dakika fark uyuyamıyordum. Çünkü sırtüstü yatamıyordum, oturarak uyumaya çalışıyordum. Hareket ederken aşırı zorlandığım düşüncesince alışılagelen hayatıma fark bitmeme edemez bir hale gelmiştim." dedi.

Demir, yapım işçisi bulunduğunu ancak kalp yetmezliği zımnında işini çoğaltmak mecburiyetinde kaldığını belirterek, "Sağlığım devir geçtikçe henüz biçimsiz oldu. Nefes darlığım artmaya başladı, kesif pıtrak nefesim kesiliyordu. Daha sonradan otama düşüncesince Ankara'ya geldim." diyerek konuştu.

"Yapay kalp tam gelmediği düşüncesince dip bakıma yattım"

Yüksek İhtisas Hastanesinde 2018'de namına sentetik kalp takıldığını kail Demir, şu halde bitmeme etti:

"Yapay kalp takılmasından ortak müddet sonradan dem darlığım gene başladı. Yapay kalp tam gelmediği düşüncesince beni dip bakıma yatırdılar ve kalp destek aletine bağladılar. Yaklaşık 8 ay dip bakımda destek aletine ilişkin kaldım. Bu süreçte tek kıpırdayamıyordum, yürüyemiyordum, yatağa bağlanmıştım."

"Kalp nakli olabileceğimi öğrendiğimde luktan ağladım"

Demir, dip bakımda aşırı çetince vakitler geçirdiğini ve devir zamane umutsuzluğa kapıldığını dile getirerek, "Bir gece ezanı akıllıca kalbin bulunduğunu ve aktarım olabileceğimi söylediler. Kalp nakli olabileceğimi öğrendiğimde luktan ağladım. O an hayatımın en bahtiyar anıydı. Daha aktarım olmaksızın kendimi dünyaya gene mevrut üzere hissettim." dedi.

Ankara Şehir Hastanesindeki kalp nakli operasyonunun peşi sıra yaşamış bulunduğu sıkıntıların geride kaldığını özetleyen Demir, "Kalp nakli olduktan sonradan gene yürümeye, şen kemirmek yemeye başladım. Normal hayatıma art döndüm. Artık dostlarımla dolaşıp gezebiliyorum." ifadelerini kullandı.

"Kalp nakli olmaksızın alışılagelen yaşantıma dolaşım ihtimalim yoktu"

Demir, aza bağışının önemine ayraç ederek, "Kalp nakli olmasaydım alışılagelen yaşantıma dolaşım ihtimalim yoktu. Sağlığıma kavuştuğumu gören yakınlarıma aza bağışının önemini anlatıyorum. Kalp nakliyle sağlığına kavuşmuş bir tanesi şekilde çevremdeki bireyleri aza bağışı yapmaları düşüncesince inandırma etmeye çalışıyorum. Çevremdekilere organlarını bağışlayarak nice ferdin yaşamını kurtarabileceklerini anlatıyorum." biçiminde konuştu.

Kamil Demir, kalp naklini oluşturan Prof. Dr. umut Kervan ve kadrosuna teşekkürname etti.

"Bu durumdayken bu derece derinliğine müddet dip bakımda küsurat biraz pestil var"

Ankara Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. umut Kervan da Demir'in hastanelerine başvurduğunda gelecek derecede kalp yetmezliği bulunduğunu aktardı.

Demir'in kalbinin sol kısmına sentetik kalp cihazı takılmasından beş altı ay sonradan bozulmamış tarafının da bozulduğunu özetleyen Kervan, şu halde konuştu:

"Kalp nakli olmaksızın ilk hastanın hali kritikti. Hasta, bu süreçte hem sentetik kalple bununla birlikte kalp destek aletine ilişkin halde tahminî 8 ay dip bakımda kaldı. Bu süreçte hastanın tedavisi iri ortak titizce manzum halde yapıldı. Bu derece derinliğine müddet hastayı yaşatabilmek iri deneyim gerektiriyor. Literatürde, bu durumdayken bu derece derinliğine müddet dip bakımda küsurat biraz pestil var."

"Türkiye'de tahminî 30 bin insan aza nakli bekliyor"

Kervan, kalp nakli olmasaydı hastanın yaşamını kaybedebileceğine dikkati çekerek, "Dünya genelinde yılda 150 bin yöresinde aza nakli yapılıyor. Bunların 7-8 binini kalp nakilleri oluşturuyor. Türkiye'de tahminî 30 bin insan aza nakli bekliyor. Geçen sene 3 bin yöresinde aza nakli gerçekleştirebildik. Ancak 10 insandan birine iflah dağıtabildik. Bu rakamlar aşırı düşük. Bu süreçte maatteessüf nice güre hastamızı kaybettik." bilgisini paylaştı.

Kovid-19 salgını çağında aza bağışlarının henüz da azaldığını tamlayan Kervan, "Kişi organlarını bağışlamış olsa fark Kovid-19 enfeksiyonu organların kullanımını engelliyor. Vatandaşlarımızın aza bağışı dair bilinçlenmesi, organlarını bağışlayanların sayısının artarak çoğalması gerekiyor. Organlarını affetmek arzu edenler düşüncesince gelişigüzel hastanede aza nakli koordinatörleri bulunuyor. Bağışta mevcut olmak arzu edenler buralara başvurarak aza armağan kartlarını alabilirler." dedi.

Türk hekimlerin, alanlarındaki yetkinliklerine ayraç fail Prof. Dr. umut Kervan, "Sadece kalp yetmezliğiyle ilgilenen hekimler ve keyif personellerinin bulunduğu, fiziksel olanakların böylesine güzel bulunduğu Ankara Şehir Hastanesindeki bu merkezin ortak benzeri, Avrupa'da fark yok." ifadesini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?