Mersin
Mersin'de Kovid-19'a yakalanınca er doğum özne ve yoğun bakıma tahsil edilen Aslıhan Kayık ile dünyaya gözlerini "prematüre" yerine açan oğlunun 61 günce ayrılığı bahtiyar sonla bitti.
Mezitli ilçesinde yaşanmış olan 33 yaşındaki Aslıhan Kayık, hamileliğinin 7. ayında Kovid-19'a yakalandı.
Mersin kent Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisine başlanan Kayık, 5 çağ sonradan teneffüs rahatsızlığı zımnında yoğun bakım servisine alındı.
Tedavisi sürerken durumunun ağırlaşması hesabına Kayık'ın, doğuma er katılması kararlaştırıldı.
Hamileliğinin 29. haftasında entübe edilip doğuma tahsil edilen anne, 1 kilogram 350 gr. ağırlığında eş çocuk dünyaya getirdi.
Prematüre yerine dünyaya gözlerine açan bebek, kuvöze konularak otama dibine alındı. Anne Kayık'ın tedavisi de doğumun arkası sıra yoğun bakım servisinde sürdü.
Bu süreçte tedaviye müspet karşılık vermeye süregelen Kayık, 25 çağ sonradan oğlunu geçmiş kere kuvözde gördü.
Bebeğine dokunamamanın üzüntüsünü canlı anne Kayık, hastanede 50 çağ devam eden tedavisinin arkası sıra taburcu edildi fakat oğluna karşılaşmak düşüncesince kuvözden çıkmasını bekledi.
Her çağ oğlunun sağlığına kavuşacağı günün hayalini kuran anne Kayık, doğumundan 61 çağ sonradan bebeğine doyasıya sarılıp, öpebilmenin mutluluğunu yaşadı.
"14 çağ süresince karnımda çocuğumla birlikte odada kaldım"
Aslıhan Kayık, Kovid-19 zımnında yaşamının en güçlü günleri yerine anlatım etmiş bulunduğu o süreci, AA muhabirine anlattı.
Hastanedeki tedavisi önceden er doğum yapmayı on paralık aklından geçirmediğini dile getiren Kayık, şöyleki bitmeme etti:
"Yoğun bakımdayken gebe olduğum düşüncesince sunulan ilaçlar sınırlıydı. Psikolojik yerine baş döndürücü etkilenmiştim. 14 çağ süresince karnımda çocuğumla birlikte odada kaldım. O süreci çocuğumla konuşarak geçirdim. Onun tekmelerini ve karnımda varlığını işitmek baş döndürücü hususi birlikte andı. Oğlumuzun ismini ayrımlı birlikte ad koyacaktık. Doğuma girerken onun bana dirilik olmasından çevre adının Cansın olmasını istedim. Beni yaşama tutunduran oydu."
Anne Kayık, tedavisinin 14'üncü gününde teneffüs derdi zımnında 7 maaş hamileyken doğuma alındığını ve o anları on paralık hatırlamadığını aktararak, "Doğuma girip çıktıktan sonradan uyandığımda aradan 7 çağ geçmişti. O 7 haset de hatırlamıyorum. Uyandığımda karnımı yakalayıp bebeğimi sormuşum. Bana bebeğimin resmini göstermişlerdi. O an dosdoğru ve yaşamda bulunduğunu aşina olmak yetiyordu bana." diyerek konuştu.
Kayık, ruh bilimsel yerine çirkin bulunduğu o çağda hekim ve hemşirelerin kendisini daima motive ettiğini belirtti.
Oğlunun tedavisinde iri birlikte harp verdiğini özetleyen Kayık, "Onun savaştığını aşina olmak beni extra güçlendiriyordu. Hep bu düşünceyle savaştım ve on paralık bırakmadım. Bu rahatsızlığı yeneceğime, o hastaneden çıkacağıma inandım. Hayatı artırmak istemedim." dedi.
"Tekerlekli sandalyeyle oksijene ilişkin biçimde oğluma götürdüler"
Kayık, 45 çağ yoğun bakımda otama gördüğünü belirterek, laflarını şöyleki sürdürdü:
"Yoğun bakımdan çıkmam bana dünkü birlikte sahife açtı. Orada ruh bilimsel yerine rahatlamıştım. Doktorumun izniyle oğlumu geçmiş kere müşahede şansım oldu. Tekerlekli sandalyeyle oksijene ilişkin biçimde oğluma götürdüler. Kuvözdeydi, sesimi duyduğunda aksülamel vermiş olması baş döndürücü hususi birlikte andı. İlk buluşmamız hakeza olmuştu. Dokunamamıştım, hemen sesimi duyurabilmiştim. Aramızda plastik birlikte cidar vardı."
Doğumundan 61 çağ sonradan oğlunun da sağlığına kavuştuğunu tamlayan anne, hem 5 yaşındaki kızı Turna aynı zamanda oğlu ile doyasıya kucaklaştığı o anları tanım etmenin olanaksız bulunduğunu söyledi.
"Keşke telkih vurulsaymışım"
Hamilelik sürecinde Kovid-19 aşısını yaptırmamanın pişmanlığını canlı Kayık, "Ailemde âlem telkih vurdurmuştu. Hastaneye yattıktan sonra, 'Keşke telkih vurulsaymışım' demiştim. Tedavimden sonradan dü düze aşımı vuruldum. 5 düze telkih deseler onu da vurulurum. Bir bebeğin annesiz büyümesinin riske edilecek birlikte nesne bulunduğunu düşünmüyorum. Ne pahasına olursa olsun bu aşıyı vurulmaları icap ettiğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.
"Eşimin ölümden dönmesini görerek yaşadım"
Baba Fikret Kayık da 61 çağ devam eden bu zamanın baş döndürücü güçlü geçtiğini söyledi.
Ailecek baş döndürücü yıprandıklarını aktaran Kayık, şunları kaydetti:
"Sağlık personellerinin bütünü elinden geleni değme şeyi yaptı. Bir haberle baş döndürücü sevindiğimiz, bambaşka birlikte haberle baş döndürücü yıkıldığımız eyyam oldu. Sonuç bakımından bu mücadelesi kazandık. Kovid-19 baş döndürücü güçlü birlikte süreç. Tedavisi sıfır birlikte şeyde kişilerin gereksiz ödeme lüksü yok. Bulaştıktan sonradan bazısı baş döndürücü şen atlatabiliyor zorla bu birlikte sağlam dokuma etmiyor. En iri örneği yaşadığımızı düşünüyorum. Eşimin ölümden dönmesini görerek yaşadım."
