Istanbul
Kalbinde 7 delikle, 24 haftalık namına gelecek basamak akıl kanamasıyla dünyaya mevrut Ömer Güngören, doğumdan sonraları 86 gündüz dip bakımda kaldı. Yoğun iş tedavisi derhal sonra Güngören'e serebral palsi teşhisi kondu.
Halk ortada akıl felci namına aşina bu hastalık, insanoğlu bedenindeki kasların hareketlerini ve bedenin duruşunu etkileyen ortak ekip fiziki engele yola açıyor. Bu tanının konmasının arkası esna Ömer, değişik tedaviler gördü. Doktorların "ölümünü bekliyoruz" söylediği Ömer bebek, taayyüş tutunarak, ehemmiyetli başarılara imza attı.
Ömer'in hâlâ yaşına girmeden ailesiyle başladığı mübarek mekan ziyaretleri onu ilerleyici yaşlarda tasavvufa ve tarihe yöneltti. Küçük yaşlardan bu yana hayalet gücünün kapılarını kapatmayan ve sınırlarını zecrî Ömer Güngören, Kovid-19 salgını dolayısıyla evlere kapanılan devirde kendini kitap yazmaya adadı.
14 yaşlarında kitap yazmaya süregelen Ömer, 2021 yılının başlangıcında evvel kitabı "Derviş Aldanması"nı yayınladı. Lise 2. derslik talebesi Güngören, Hz. Ömer'i anlattığı "Adaletin Güneşi-Hazreti Ömer" anlı şanlı ikinci kitabını da tamamladı.
"Her gündüz okumaya çalışıyorum"
Türkiye’nin en güre yazarlarından bir tanesi bulunan Güngören, AA muhabirine, hayatı ve yazarlığa dair açıklamalarda bulundu.
Güngören, okumaya er yaşlardan itibaren başladığını söyledi.
Düzenli namına kitap okumayı sürdürdüğü tamlayan Güngören, şunları söyledi:
"Bir güruh kitap okudum. Anneanneme kitap okuyordum. Geceleri ortak tane başıma okuyordum, beğendiğim ve çelimsiz bulunan kitapları bitirmeden yatmıyordum. Macera, ara esna evren klasikleri, Türk klasiklerini sıradan okudum. Jack London'un Beyaz Diş kitabını ortak gecede okuyup bitirdim. Küçük Prensi 3 el okudum. Eski yazarlardan Ahmet Mithat Efendi'yi okumayı seviyorum. Felatun ile Rakım Efendi kitabını okudum. Jön Türkler isminde kitabına başladım. Batı ve şarki sentezinin hazzını tatmış ortak okurum. Her gündüz okumaya çalışıyorum. Tarihi şahsiyetlerin yaşamını okumayı seviyorum. Abdülhamit Han'a hususi ortak ilgim var. Yazarlara, yazmaya ve okumaya bedel ortak insan. Çok zeki, dinene dair adeta ortak deha."
Kitap yazmaya evvel el 14 yaşlarında başladığını kaydeden Güngören, hâlâ esbak çelimsiz skeçlerini ise babasına yazdırdığını tabir etti.
Annesinin, kitap yazmaya yönlendirdiğini özetleyen Güngören, babasının da bu mevzuda aşırı dayanak noktası verdiğini söyledi.
Güngören, yazdığı evvel kitabın ortak anlatı bulunduğunu belirterek, "10 Eylül 2020'de şeb vaktinde evvel kitabımı yazmaya başladım. İlk kitabım eşkıyaların ortamında muammer ortak insanın eşkıyalardan kaçarken dergahı bulması, oranın şeyhiyle elleme dost olması ve aldanan dervişleri dergaha arka döndürmesini içeriyor. Şeyhinden müsaade alarak bambaşka ortak halde dergah açması ile bahtiyar sonla bitirdim." dedi.
"Bu kitabı yazarken etraflıca tetkikat yaptım"
Son kitabının ise Hz. Ömer üzerine bulunduğunu tabir fail Güngören, şu halde bitmeme etti:
"Kitap, Hz. Ömer'in gençliğinden, cahiliye Mekkesi'nde Peygamberimize nübüvvet verilmeden ilkin başlıyor. Asr-ı Saadet'in evvel çevrim Müslümanların yaşamış olduğu o elleme dönemin ayrıntılı anlatımına ilgi ediyorum. Müşriklerin tutumundan, evvel Müslümanların yaşamış olduğu zorluklardan bahsediyorum. O periyodunu savaşlarından , Bedir, Uhud, Hendek ile Hudeybiye anlaşmasının sıralamasına ilgi ederek yazıyorum. Halife seçimine, göç konusunu da değiniyorum. Hz. Ebubekir'in halifeliğine ezcümle değindim. Hz. Ömer'in halifeliğini, kişiliğini anlatıyorum. Bu kitabı yazarken etraflıca tetkikat yaptım. Hz. Ömer'in yaşamış olduğu topraklara gitmiş ortak insanoğlu olmanın verdiği ortak bilim de var. Bu yaşıma genişliğinde bulunan eksiksiz detayları harmanladım. Çok da havadan olmadı bu bilgeleri harmanlamak."
Güngören, okuyuculardan müspet yorumlar da aldığını söyledi.
"Allah'ın rızasına müstahak edinmek istiyorum"
Yazmayı aşırı sevdiğine aksan karşıcı Güngören, "Yazmak beni rahatlatıyor açıkçası. Yazarken büyüklük duyuyorum. Yazdığım gelişigüzel kitabın, çektiğim dizinin ve filmin şahıslara ortak ileti vermesini istiyorum. Allah'ı ve kullanıcılarını bahtiyar buyurmak istiyorum. Allah'ın rızasına müstahak edinmek istiyorum." dedi.
Güngören, akranlarına, gitgide yönelecekleri mesleklere şimdiden tedbir yapmaları tavsiyesinde bulunarak, gençleri teknolojiye gereğinden ortak tomar sayaç harcamamaları dair uyardı.
"Derviş Aldanması kitabımın film yapılması isterim"
Yazarlığın birlikte oyunbazlık da gerçekleştirmek istediğini dile getiren Güngören, "Yapımcılık da gerçekleştirmek istiyorum. Komedi ve gün dizelerinin senaryolarını savsamak istiyorum. Derviş Aldanması kitabımın film yapılması isterim. Derviş Aldanması'nda aşırı elleme filmlik ortak husus var. Bollywood sinemasına aşırı meraklıyım." dedi.
"Olabilecek en elleme evlatlardan"
Anne Pınar Güngören de, Ömer'in az buçuk canı tez ve ateşli ortak yapısı bulunduğunu söyledi.
Oğlunun kıraat ve yazmaya bulunan ilgisine yer veren Güngören, Ömer'in zamanı yerleri, müzeleri, film setlerini gezmeyi ve yüzmeyi aşırı sevdiğini tabir etti.
Ömer'in kimi dizelerde küçük rollerde oynadığını tamlayan Güngören, şunları kaydetti:
"Ömer izlediği kol ve filmlerden sonraları kendisi de kurgular yapıyordu. Sonra 11 yaşlarında babasından skeç yazmasını istedi. 100 parçaya yakın, sayfalarca ona yazdırmıştı. Sonra arkadaşlarına roller verip, onlar da evlerinde tasrif yapmış olup kesyap yapmıştı. Sonrasında yazmayı düşünücü müsün sanarak sormuş oldum ve doğrudan yazmaya başladı. 14 yaşlarında yazmaya başladı. Bu yaz başlangıcında Hz. Ömer'e dip hevesi vardı. Sonra da onu yazdı."
Pınar Güngören, Ömer'in göz boncuğu devir menfaatlerini üzmediğini tabir ederek, "Olabilecek en elleme evlatlardan. Çok parlak ortak kalbi var. Çok merhametlidir, aşırı duygusaldır. Büyüklere aşırı düşkündür. 98 yaşlarında yaşamda bulunan anneanneme ayrı ortak hayranlığı var. Onunla aşırı sayaç geçirmeyi sever. Kendi anneannesiyle de ayrımsız şekilde. Küçük yaşlardan bu yana Medine'ye giderdik, bebekliğinden bu yana Efendimize ayrı ortak düşkünlüğü var. Çok seviyor oraları." halinde konuştu.
