![PKK'nın 27 yıl önceki katliamının acısı dinmek bilmiyor](https://www.megahaber79.com/files/uploads/news/default/pkknin-27-yil-onceki-katliaminin-acisi-dinmek-bilmiyor.webp)
Mardin'in-Savur karayolunun 35'inci kilometresinde 4 Kasım 1994'te yıldırı örgütü PKK personelleri defa keserek araçları durdurup etiket kontrolü yaptı. Bu tam alışverişten dönen Başkavak Köyü İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Zeki Ödük, hoca Mahmut Çatalkaya, Ali Yıldız ve Erol Ercan'ı arabadan indiren teröristler, öğretmenleri yaylak ateşine sara martir etti.Giresun Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu bulunan ve evvel fariza noktayı bulunan Başkavak Köyü İlköğretim Okuluna tayin edilen 24 yaşındaki Erol Ercan'ın ismi, seneler sonraları mektebindeki kütüphaneye verildi. Olaydan 16 yıl sonraları Mardin'e denetmen yerine tayin edilen İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Polat, teftiş düşüncesince gittiği Savur'un Başkavak köyünde okulun kütüphanesine Erol Ercan'ın adının verildiğini görür görmez dershane arkadaşının martir bulunduğunu öğrendi.
"İsmini ve resmini görür görmez tanıdım"Şehit hoca Erol Ercan'ın üniversiteden dershane arkadaşı bulunan Mardin İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Polat, “Erol Ercan rahmetli, Allah yağmur eylesin. Mekanı kalkmak olsun inşallah. Üniversiteden, Giresun Eğitim Yüksek Okulunda dershane arkadaşımız. Ben kendisini yayımcı 94'lü zamanlardan sonraları görmedim. Yaklaşık 16 yıldan sonraları Mardin'e denetmen yerine atanmıştım. 2010 senesinde ego teftiş neredeyse ortak okula gittiğimde onun adını gördüm. Resmini de görür görmez tanıdım yayımcı aşırı da üzüldüm. Dört arkadaşıyla bu arada Savur'un Gengi mezrasında martir edilmişlerdi. Bu da bizim düşüncesince aşırı can sıkıcı ortak olaydı. Hala duygulanıyorum” niteleyerek konuştu.
"Erol as sessiz, mülayim ortak insandı"Şehit hoca Erol Ercan'ın kişiliğinden bahseden Polat, “Erol as üniversitede sessiz, sakin, mülayim biriydi. Kimseye ortak ziyanı sıfır ortak arkadaşımızdı. Biz de seviyorduk kendisini. Bartın Ulusluydu. Karadenizli olması nedeniyle kılıç de Karadeniz'de fariza yapıyor ve okuyorduk. Arkadaşımızı da seviyorduk. Yalnız yayımcı o zamanın koşulları içinde kılıç üniversiteden izinli olduktan sonraları kendisi ile on paralık görüşemedik. Ben okulda gördüm” halinde konuştu.
O zamanlarda Zonguldak'ta fariza yaptığını bildiren Polat, konuşmasını şu halde sürdürdü:"Onun da memleketi bulunan Bartın'da bire ortak sürede Zonguldak'a ilişkin ortak ilçeydi. Oradan duyduk martir haberi yerine duyduk. Ama ego 4 yıl geçmişti aradan kendisinden aylıktan sonra. Böyle detaylı kulak dolgunluğu hoppadak sütun olup bitenleri halinde izleme edeceğimizi gidişat yoktu. Zaten Güneydoğu'da o zamanlarda aşırı koyu martir olup bitenleri ve öğretmenlerin martir bulunduğu olup bitenleri geliyordu. Özellikle 1992-1994 yılları arasında. Bu bölgenin en iri problemi kişilerin, vatandaşın bilisiz bırakılarak yıldırı eğiklik etmeleri. Biz bu manada hem Milli Eğitim Müdürlüğü yerine hem o çağda denetmen eskiden de hoca yerine cehaletle savaşıyoruz. Savaşmaya da bitmeme edeceğiz. Allah'a aşırı şükür dakika şu anda yıldırı en organ inik durumda. Eğitim faaliyetleri de koyu ortak halde okullarımız da bitmeme ediyor. Bu da bizi bahtiyar ediyor.”
Kübra Nur Atik
![](https://cdn.iha.com.tr/Contents/pool_file/2021/44/70089_aw457124-04.jpg)
![](https://cdn.iha.com.tr/Contents/pool_file/2021/44/61431_aw457124-05.jpg)
![](https://cdn.iha.com.tr/Contents/pool_file/2021/44/47136_aw457124-06.jpg)
![](https://cdn.iha.com.tr/Contents/pool_file/2021/44/30125_aw457124-07.jpg)