Kerkük
Irak’ın Kerkük kentinde Osmanlı zamanında mensur edilen Ahmed Ağa Camisi'nin kapıları dü asırdan buyana perestiş edenlere açıkça fakat cami restorasyona gerekseme duyuyor.
Osmanlı ve Kerkük mimarisinin zarafetini yansıtan cami 1808 senesinde zamanın önde mevrut isimlerinden Ahmed Ağa tarafından, Kerkük site merkezindeki Ahi Hüseyin Mahallesi'nde mensur ettirildi.
AA muhabirine mütekellim Kerküklü müverrih Necat Kevseroğlu, caminin iç bölümüne oluşturulan 3 bap bulunduğunu ve gelişigüzel birinde Kerküklü şairlere ilişik Farsça ve Osmanlıca koşuk kitabeleri bulunduğunu aktardı.
Kevseroğlu, "Caminin içi enikonu anıtsal ve muhteşem. İçeride dü skor sekizgen dergi karşı mensur edilen 4 enli kemerli kubbeyi kıymetlendirmek mümkün." dedi.
Yapılışının üstünden 214 sene güzeşte caminin ibadete açıkça bulunduğunu hatırlatan Kevseroğlu, fakat tamir ve bakıma gerekseme duyduğunu dile getirdi.
Kevseroğlu, Irak hükümeti ve iane kuruluşlarından caminin özgün dokusunu bozmadan onarılması çağrısında bulundu.
Eskiden caminin ortak kısmının fakülte yerine kullanıldığı bilgisini de verici Kevseroğlu, "Kerküklü alimlerden Ali Hikmet zamanında burada dini eğitimin birlikte yazınsal bölgede da ehemmiyetli eğitimler verilirdi. Dönemin ehemmiyetli alimleri bu medresede yetişti." diyerek konuştu.
Camide evsiz, düşüt gelirli ve kente mevrut ecnebi misafirlere araç ve meşrubat ikramı yapıldığını tamlayan Kevseroğlu, Osmanlı kültürünün ortak parçası yerine caminin enli avlusunda hazırlanmakta bulunan yiyeceklerin gerekseme sahiplerine ağırlama edildiğini aktardı.
Ahmed Ağa'nın dördüncü göbek torunu Yılmaz İbrahim de caminin hala ayakta kalmasının kendisini bahtiyar ettiğini söyledi.
Caminin Kerkük ve Osmanlı mimarisinin simgelerinden bulunduğunu tamlayan İbrahim, dü yüzyıldır ayakta küsurat ve ibadete açıkça bulunan bu zamanı camiye hükümetin ehil çıkmasını istedi.
Çocukken babasıyla camiye ibadete geldiklerini kail 81 yaşındaki Asi Ali, cuma namazı ve teravih namazı namazlarının canlı olduğunu, zamanı caminin mahalle sakinlerinin gönlünde hususi ve içsel ortak kıymeti bulunduğunu kaydetti.
