Aydın
Kuşadası Belediyesi ve çıplak maşer müesseselerinin desteği ile otellere yerleştirilen 97 Ukraynalı ortada toprak meydan Tatyana (60) ve Alexander Samonenko (63) çifti, henüz geçmiş dinlence düşüncesince geldikleri ilçede, bu el ülkelerine korkusuzca dönebilmelerini sağlayacak sulh haberini bekliyor.
Kiev civarlarında oturdukları apartmana 26 Şubat'ta sadme fail bombanın sesinden ürküp vefat ettiğini söyledikleri köpekleri "Richard"ın fotoğrafını yataklarının başucundan ayırmayan çiftin en iri tesellisi, kedileri "Vasili"yi de yanlarına alarak Türkiye'ye gelebilmek oldu.
Tatyana Samonenko, AA muhabirine, saldırıların başladığı günlerde evden dışarıya çıkamadıklarını, bombaların durduğu esnada ise hariç çıkıp alım satım yaptıklarını ve doğrudan eve döndüklerini söyledi.
Evlerine esenlemek durumunda kaldıkları anın on paralık aklından çıkmadığını tabir fail Samonenko, yaşadıklarını şu laflarla anlattı:
"Tam kapıdan çıkıyorduk, kapıyı kapattım ve o an tarz korkusu geldi aklıma. Otobüse bindiğimiz devir senelerce süresince yaşadığım ev aklıma geldi. Dışarı çıktığımızda yapının birlikte kısmının bulunmayan bulunduğunu gördüm. Döndüğümde ağız ağıza bombalanmış olsa da o evime baştan tahavvül eylemek istiyorum. O evde hayatımı yaşamda olmak ve içki kabul eylemek istiyorum. Dönünce inanıyorum ki komşularımız ve sevdiklerimiz hala yaşamda olacaktır. Bunun düşüncesince afsun ediyorum.
Ukrayna'da bizim oturduğumuz apartmanda Rus, Ukraynalı, Polonyalı vardı zorla tığ tamamımız Ukraynalı olduk zira savaş vardı ve birleştik Rus ordusuna karşı. Hayatımız aşırı iyiydi, birlikte sıkıntı yoktu. Devletten kimisi mutlu kimisi değildi zorla hepsi hayatında mutluydu. Farklı birlikte devletin bizi kurtarmasına icap yoktu. Rus devleti sözde hakkıyla halis muhlis Ukrayna'yı ve vatandaşları bozmak istiyor."
Ukraynalıların barışçıl insanoğlu bulunduğunu kaydeden Samonenko, savaşın bitmesinin peşi sıra ülkelerine dönerek gelişigüzel şeyi baştan düz yazı edeceklerine inandığını dile getirdi.
"Ne olursa olsun onu bırakamazdım"
Samonenko, köpeklerine aşırı üzüldüğünü fakat kediyi yanlarında getirdikleri düşüncesince şükrettiğini belirtti.
Ülkeden ayrılmadan geçmiş en iri endişesinin kedisini yanına alamamak bulunduğunu vurgulayan Samonenko, "Bombanın geldiği anda ne işe yaradığını anlamadık. Büyük birlikte gürültüydü. Ne yapacağımızı şaşırdık. Sonra birlikte baktık ki köpeğimiz ölmüş. Sadece kedimiz kalmıştı. Kızımız, Polonya'da gezim sektöründe çalışıyor, ısrarla ülkeyi ayrılma etmemizi istedi. Ülkeden ayrılınca araştırdık ve kedi düşüncesince de müsaade aldık. Ondan sonraları yola çıktık. Eğer kediye müsaade vermeselerdi gelmeyecektim. Kedimiz 10 yaşında. O bizim bundan böyle çocuğumuz. Ne olursa olsun onu bırakamazdım." diyerek konuştu.
"Türkiye bambaşka"
Türkiye'ye nice el tatile geldiğini özetleyen Samonenko, şunları kaydetti:
"O devir da aşırı beğenmiştik. Türk halkı hakkıyla aşırı yunak ve iyi. Buraya geldiğimde de birlikte dükkana girdim. Kedi kumu alacaktım. Oradan sabık birlikte Türk, az buçuk Rusça biliyordu. Benim sanırım Ukrayna'dan geldiğimi ayırt etti. Geldi ve benim masrafımı ödedi. 'Ne istiyorsanız yanınızda olacağız.' dedi. Tatile geldiğimiz zamanlarda düpedüz bu derece özen etmemiştim zorla buraya geldiğimizden buyana o derece aşırı insanoğlu desteğe geldi ki hepsi ayağa kalktı. Bize gerekseme sıralaması soruyorlar. Sanki kişi ailemizin yanına geldik gibi. Türkiye bambaşka."
