Ankara
Middle East Airlines'a ilgilendiren Beyrut-Lefkoşa-Ankara seferini karşıcı uçak ile Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan terbiye uçuşu düşüncesince havalanan Türk Hava Kuvvetlerine ilgilendiren taşımalık uçağı, 1 Şubat 1963 akşamı Ankara'nın Ulus semti üstünde çarpıştı.
Kazanın arkası esna askeri uçağın bedeni Bentderesi civarındaki evlerin üstünde düştü. Lübnan havayollarına ilgilendiren uçak da Hükümet Caddesi üstündeki Ticaret Han'a çarparak infilak etti. Her dü uçağın nice parçası kilometrelerce bölgeye yayıldı, geçici uçağındaki tepkili uçak yakıtı yerde çakım aldı, nice isim öldü, çokları yaralandı. Onlarca dükkan, ev ve anahtar dokunca gördü.
Kaza sonucunda, Middle East Airlines uçağındaki 11 geçici ve 3 mürettebat ve askeri uçaktaki 3 askerin yanında uçakların çarptığı, tepkili uçak yakıtının çakım almış yer aldığı yerlerdeki onlarca isim de yaşamını kaybetti, nice isim yaralandı.
"Çarpışan dü uçak Ankara'nın içerisine düştü-Facia" başlıklarıyla gazetelerde arazi aldı
Olay, devrisi günün gazetelerine, "Büyük birlikte afet - Ankara'da çarpışan dü uçak kentin merkezine düştü", "Çarpışan dü uçak Ankara'nın içerisine düştü - Facia" başlıklarıyla yansıdı.
Anadolu Ajansı, 3 Şubat'ta abonelerine, "Askeri uçağımızın düşmüş yer aldığı Yeni Hayat Mahallesi Üçüncü Sokak'taki uçak ve ev enkazları kaldırılırken, çağ vakit 11.00 sıralarında birlikte avrat ölü bedeni bulunmuştur." haberini geçti.
Kazadan 5 çağ sonraları kimi gazeteler ölmüş sayısının 87'ye yükseldiğini yazdı.
Kazanın kurbanlarından kimilerinin etiket tespitinde güçlüklerle karşılaşıldı. Kazanın geçmiş evrede kimliği belirlenen 47 kurbanının cenazesi, siyasetçilerin, büyükelçilik görevlilerinin ve on binlerce Ankaralının katılmış yer aldığı törenle defnedildi.
Kazanın kurbanları ortada 35 yaşındaki Melek Akkar ve 5 yaşındaki kızı Aygül de vardı. Melek Akkar'ın o tam 11 yaşındaki oğlu Mahir Akkar ise babası Cemal Akkar'la fenomen yerinin baş döndürücü yakınındaydı.
Mahir Akkar, güzeşte yıllara karşın anası ve kız kardeşinin, 2007'de ölümünün arkası esna da babasının gömüldüğü mezarı görüşme etmeyi sürdürüyor.
"Cehennem gibi, kargaşa noktayı gibi..."
Olay gününü ve hissettiklerini AA muhabirine özetleyen Akkar, o çağda Bentderesi Caddesi'nde emektar birlikte Ankara evinde oturduklarını, vakit 16.00-16.15 yöresinde annesi, kız kardeşi ve babasıyla evden çıktığını, annesinin 5 yaşındaki kız kardeşi Aygül ile Hacı Bayram'daki birlikte arkadaşının evine misafirliğe görmek neredeyse yola koyulduğunu anlatım etti.
Akkar, şunları söyledi:
"Güvercin Sokak girişinde tığ ayrıldık. Annem, kız kardeşimle Hacı Bayram'a akıllıcasına gitti. Biz de merhum babamla Sümerbank'a akıllıcasına yürüyorduk. Sümerbank'ın oraya geldiğimiz tam birlikte kavga koptu, 'Uçak düşüyor' diyerek bağıranlar oldu. Herkes birlikte yere kaçışıyordu. Babamla art döndük ve üst akıllıcasına yürümeye başladık. Tam kaza mahallinin yer aldığı kavuşum başına geldiğimizde oranın tamu gibi, kargaşa noktayı kadar bulunduğunu gördük. Tüylerimiz çalı çaltı oldu. Babam panikledi. O panikle oradan ayrıldık. Canhıraş feryatlar, bağırmalar, çağırmalar vardı... Orayı tanım edemem. Eve geldik, birkaç vakit geçti, bizimkiler gelmedi. Üç saate yaklaşan oldu, başından kimesne yok. Bu kol annem ve kız kardeşimin mihman yer aldığı eve gittik. Oradaki ev sahibi eş 'Melek Hanım geldi gücün köle ayrıksı mihman vardı, dönüşmek istemedi.' dedi. Oradan yeniden eve gittik, mevrut revan yok. Hastaneleri dolaşmaya başladık. Onları en sonuç Rüzgarlı Sokak'taki hastanede bulduk. Yarım vakit arayla maatteessüf kaybettik."
"Bilirkişi heyeti kusurun yüzdelik 80'ini geçici uçağına verdi"
Akkar, çağ caba fenomen gününü anlatırken kendisini çirkin hissettiğini dile getirerek, "Maalesef bu vakaya muhatap olduk. Aradan müteaddit yıl geçti ego hala o vakası unutmuş değilim, unutamıyorum. Gözümün önünden gitmiyor. Keşke görmeseydim, yanık halde görmeseydik. O köle sarsıntı yarattı." dedi.
Kazanın, "şehir üstünde âmâ pervaz karşıcı askeri uçak dolayısıyla gerçekleştiğini" korumak için çaba sarfeden Akkar, fenomen dolayısıyla hesaplı adli süreçte evvela askeri uçağın detone bulunduğunu, şimdi sonraları uzman heyetinin kusurun yüzdelik 80'ini geçici uçağına, yüzdelik 20'sini ise askeri uçağa verdiğini anlatım etti.
Mansur Yavaş'tan kurbanlar düşüncesince meydana getirilen abidenin düzenlenmesi talebi
Annesinin hastanede yanık yer aldığı sırada, "Ölürsem kızımla bu arada gömün." söylediğini aktaran Akkar, kazanın kurbanları düşüncesince Cebeci Asri Mezarlığında "özel birlikte şehitlik" yapıldığını belirtti. Mahir Akkar, anası ve kız kardeşinin bulunmuş yer aldığı mezara, 2007'de vefatının arkası esna babasını da defnettiklerini söyledi.
Kurbanların mezarlarını kendileri haricinde görüşme fail olmadığını anlatım fail Akkar, "Yalnızca birlikte kat birtanesini gördüm. Ya ölenlerin yakınları da merhum oldular ve ya ilgilenmiyorlar." diyerek konuştu.
Mezarlığın yer aldığı yerde kurbanlar düşüncesince mermer ciltli birlikte abide yapıldığını, ölüm edenlerin isimlerinin ve kazaya bağlı bilginin de düğü levhalar üstünde yazıldığını bildiren Akkar, fakat bu düğü makalelerin ve mermerlerin seneler içre söküldüğünü, abidenin yıkma edildiğini anlattı.
Bunu muhtelif mecralarda dile getirdiğini fakat abidenin onarılmadığını anlatım fail Akkar, "Ben Büyükşehir Belediyesinden, Mansur Bey'den dileyiş ediyorum, şurayı on paralık değilse emektar biçimine getirsinler istiyorum." dedi.
