USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

45 saniyeye tüm acılarını sığdırdı, şimdi ise attığı bir ilmek bin oluyor

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde dü çocuğunu, eşini, sağlıklı paradigma ve sağlıklı bacağını kaybeden Asya Koşal, mücadelesiyle her insana esin deposu oldu. Bacağına sıkıştırıp ilmek attığı birbirinden iyi örgülerle yurtiçi ve ülke dışından açık bir aileye vası

45 saniyeye tüm acılarını sığdırdı, şimdi ise attığı bir ilmek bin oluyor
14-10-2021 15:40

Henüz 28 yaşlarındayken "asrın felaketi" şekilde tanımlanan 17 Ağustos 1999 depremini canlı Asya Koşal (51), 45 saniye devam eden o gecede çocukları Cansu ile Oğulcan'ı ve eşini kaybetti.

Kendisi de 3 devir çöküntü altında küsurat Koşal'ın katkısız kolu ve katkısız bacağı kangren bulunduğu düşüncesince kesildi. Uzun müddet hem fiziki bununla ortak ruh bilimsel otama gören Asya Koşal, herhangi bir şeye karşın taayyüş tutunarak, aşırı sevilmiş bulunduğu işleme belik hazırlamaya değişmeyen verdi.

Gününün çoğunluğunu belik örerek nâkil Koşal, şimdi sonradan kendisini bu bölgede geliştirerek içtimai iletişim araçları hesapları açtı. Sosyal iletişim araçları hesaplarında açık kitlelere vasıl Koşal, engeli mevcut her insana de dayanıklı oldu. Hayat hikayesi ve başarısıyla sabah yeli deposu bulunan Asya Koşal, namına olanak tanınması biçiminde engellilere mürebbi öğüt hasretmek istiyor.

"Yarım küsurat örgüme bitmeme etmiş gibiydim"

"45 saniyede kaybettiklerim aşırı ağırdı" diyen Koşal, "Bu sürece bağlanmak hakkıyla aşırı zordu. Gerek ruhsal, gerekse bedenî tedaviler gördüm, hikmet terapileri aldım. Yeniden ayağa kalkmayı aşırı istiyordum. Bir bacağımın üstünde olsa başkalık metin ayakta durabilmeyi, bir elimi özlük ihtiyaçlarım doğrultusunda ne kullanabileceğimi geliştirdim. Daha başlangıçta de belik yapıyordum ancak şimdi aşırı nakış işliyordum. Ailem, etrafımdaki insanoğlu belik yapıyordu. Ben de gıptayla onları izliyordum. Ben de gelmek istedim ve ilerleyici süreçlerde şişi yapabildiğimi ayırt ettim. Tabii bana 'Zorlanma zamanın he mu?' sanarak soranlar aşırı oldu. Ama anca olmadı. Sanki ego gayrisıhhi küsurat örgümü alıp bitmeme etmişim kabilinden oldu. Tabii amma velakin içtimai medyada sahife açtım, örgülerimin videoteyp durumunu orada paylaştım. Bunları yapınca iri kitlelere ulaştım. Sadece yurtiçi değil, ülke dışından da aşırı bir tomar adamla tanıştım. Şu anda aşırı dobra bir içtimai iletişim araçları akrabalarım var. Orada hem yaralarımıza çare olduk bununla ortak birbirimize imge olduk. Onlar bana, ego de onlara elleme geldim" dedi.

"Umarım dobra izler bırakmışımdır"

Engeli mevcut kişilerin namına içtimai iletişim araçları tarafından ulaştığını, "Nasıl yapabiliriz?" sanarak sorular sorduklarını özetleyen Koşal, lazım telefonla konuşarak, gerekse mesajlar atarak her insana asistan bulunduğunu söyledi. Koşal, "Onların da başarabildiğini kullanmak beni aşırı bahtiyar etti. Hala da bana ulaşanlar var, onlara seve seve asistan oluyorum. 'Engelliler bir obje yapamaz', 'Onlar bir şeyi beceremez' kabilinden dışlanmışlıklar var. Bunun hakeza olmadığını açıklamak isterim ve gösteriyorum. Hayatı hayatta ballanmak çabucak yaşamaktan ibaret değil, yaşamımızı anlamlandırmalıyız. Doya doya yaşamak, üretmek, dayanıklı peyda etmek aşırı önemli. Yarın başka devir bu dünyadan muhaceret ettiğinizde arkanızdan dobra laflar bırakmak, dobra izler artırmak da aşırı önemli. Ben de ümit ederim hakeza bir izler bırakmışımdır" sanarak konuştu.

"Mükemmeliyetçi bir karakterim"

Şiş ve tığ kullanarak herhangi bir cins belik yaptığını tamlayan Koşal, "Siparişlerim geliyor, onları hazırlıyorum. Ben mükemmeliyetçi bir karakterim. Kendim beğenmediğim bir ürünü katiyen çıkarmıyorum. Benden verim alıp, onu takdirkâr kişilerin arka dönüşlerini istihbar etmek beni aşırı bahtiyar ediyor" şeklinde konuştu.

"Hep hayallerim var, hayallerin sonu yok"

Hayallerinin bulunduğunu kail Koşal, "Örgü evi yahut uğraşı evi ayırmak kabilinden hayallerim var. hayat kâfi mi, kader olabilmektedir mu bilemiyorum. Hep hayallerim var, hayallerin sonu yok. Hayal ihdas etmek derece dobra bir his yok. Yeter ki azmedelim, isteyelim. Başarı olmayacak, zor, ulaşılmayacak manzara yok" dedi.

"Şükretmeniz düşüncesince bizi görmenize lazım yok"

Çocuklara beşinci sınıf çağlarından itibaren özürlü şahıslara ne yaklaşmaları gerektiği dair eğitimler verilmesi icap ettiğinin altını çizen Koşal, laflarını şu halde sürdürdü:

"Örneğin dışarıda kılıç özürlü erler görüldüğü devir evlatların yahut mütekâmil bireylerin sözde uzaylı görmüş kabilinden bakmalarını istemiyorum. Bu fariza önceki ebeveynlere, peşi sıra da eğitimcilere düşüyor. Engelli bir fert gördükleri devir sözde aşırı antika yahut ürkütücü bir obje görmüş kabilinden bakmaları akıllıca değil. 'Vah vah' denilmesini istemiyorum. 21. yüzyıldayız ve hakeza şeyleri boş görüyorum. Aynı sürede dirim alanları, yerleşme noktayı yaşanılabilir olmalı. Artık rampaların kullanılabilir olması gerekiyor. Bazen aşırı eğlenceli şeyler görüyorum. Öyle rampalar yapılmaktadır ki, akülü iskemle ile gittiğiniz devir o rampaları çıkmanız muhtemel değil. Bu konuların bundan hakeza aşılmasını istiyorum. Bazı uzuvlarımız gidebilir yahut birtakımı eksiklerimiz olabilmektedir ancak Cenab-ı Allah bizlere bu mevzuları aşabilmemiz düşüncesince o derece dobra meziyetler veriyor ki. Ben herhangi bir mevzuda velut olabileceğimizi düşünüyorum, kâfi ki punt verilsin. Mesela sokakta birtakımı şeylere tanık oluyorum ve aşırı huzursuz oluyorum, lütfen bunu yapmasınlar. Sadece benim düşüncesince değil, tüm engeli bulunan dostlarım düşüncesince söylüyorum. Ben de 28 yaşına derece dört başı mamur uzuvlarım dört dörtlük şekilde yaşadım. Koştum, yürüdüm ancak benim hayatım 45 saniyede değişti. Bize bakılarak, 'ah ah', 'vah vah', 'çok yazık', 'çok şükür' denmesini istemiyorum. Şükretmeniz düşüncesince bizi görmenize lazım yok, şükreylemek düşüncesince o derece aşırı obje mevcut ki. İnsan almış bulunduğu nefese başkalık şükür edebilir. Ben bu mevzuları aştım, ayrıca on paralık umursamıyorum ancak bundan çevre üzülen, hassas aşırı sayıda insanoğlu var."

"Ciğer parelerimi kaybettim"

Bazı kişilerin tanrısız halde yorumlar yaptığına da yer veren Koşal, şu ifadeleri kullandı:
"Depremde iç parelerimi kaybettim. İki evladımı kaybettim. Kızım ve oğlumu kaybettim, babalarını kaybettim. Bir paylaşım yapmıştım ve dibine değerlendirme eden birisi, 'Ne derece havadan 'kaybettim' diyorsunuz' yazmıştı. Fikri yapılmaksızın zikri bulunan insanoğlu çok. O derece havadan konuşuyorlar ki, oysa o 'kayıp' kelimesinin anlamı aşırı büyük. Kayıp kelimesi altı doldurulamayacak bir kelime. Ben 3 devir çöküntü altında kaldım, 4 devir sonradan evlatlarımı bulmuşlar. Kızım Cansu, oğlum Oğulcan. İkisi de ölmüş şekilde çıktı. Biri 8, birisi 5 buçuk yaşındaydı. Babaları da 1 devir sonradan ölmüş şekilde çıkarılmıştı. Depremin benden götürdükleri aşırı ancak aşırı ağır. Bu devir aşımına uğramayacak bir acı. Her ne derece üstünden 22 sene geçse de benim düşüncesince hala aşırı taze. Rabbim bir şimdi o anları yaşatmasın, aşırı acı bir geceydi."

"Engelli kardeşlerimiz düşüncesince elimden ne gelirse gerçekleştirmek isterim"

Yaşadığı onca acıya karşın bir hedef edindiğini ve hayatına bitmeme ettiğini kaydeden Koşal, "Bana olanak verilse, 'Engelli kardeşlerimize, benim kabilinden bulunan her insana eğitici-öğretici şekilde öğüt hasretmek lüzum misiniz?' sanarak sorsalar, seve seve ikrar ederim. Türkiye'nin neresi olursa olsun o kardeşlerimizin de yaşama tutunması düşüncesince elimden mevrut ne mevcut ise gerçekleştirmek isterim" dedi.

Huriye Ferah Vanlı - Cihan Atik
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray38102+66
2Fenerbahçe3899+68
3Trabzonspor3867+19
4Başakşehir FK3861+14
5Kasımpaşa3856-3
6Beşiktaş3856+5
7Sivasspor3854-7
8Alanyaspor3852+3
9Çaykur Rizespor3850-10
10Antalyaspor3849-5
11Gaziantep FK3844-7
12Adana Demirspor3844-7
13Samsunspor3843-10
14Kayserispor3842-13
15Hatayspor3841-7
16Konyaspor3841-13
17MKE Ankaragücü3840-6
18Fatih Karagümrük3840-3
19Pendikspor3837-31
20İstanbulspor3816-53
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ