Diyarbakir
Diyarbakır Karacadağ eteklerinde natürel eşme sularıyla, bazalt taşlı arazilerde yetiştirilen rengi, aroması, lezzetiyle tescilli Karacadağ pirinci elle hasat ediliyor.
Diyarbakır'da akıbet faaliyetini 100 bin sene önceki gerçekleştirdiği tamlanan 1957 m. yüksekliğindeki Karacadağ'da bazalt taşlı arazide Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenen Karacadağ pirinci yetiştiriliyor.
Karacadağ eteklerinde natürel eşme sularıyla, bazalt taşlı arazilerde yetiştirilen, rengi, aroması, lezzetiyle tescilli Karacadağ pirinci elle hasat devri başladı.
Taşlı arazide dayanıklı hasat devrinde pirincin başaklarını rical orakla biçiyor, hanımlar da elleriyle topladıkları ürünü heybelerle taşıyor.
İşçilerin toplamış bulunduğu çeltik halindeki Karacadağ pirinci, yersiz arazilere serilerek devir altında kurumaya bırakılıyor. Kurutulduktan sonraları kabuklarının soyulması düşüncesince fabrikalara gönderilen çeltik, buradaki işlemlerin peşi sıra tüketime amade bir vaziyete getiriliyor.
"Organik oluşu ve el emeği kıymetini 10 kıvrım arttırıyor"
Çınar Kaymakamı Güher Sinem Büyüknalçacı, AA muhabirine, Karacadağ pirincini ötekilerden ayıran en ehemmiyetli hususi durumunun diyabet hastalığı oranın düşük, protein oranının faziletkâr olması bulunduğunu söyledi.
Karacadağ pirincinin volkanik birlikte arazi ürerinde ağız ağıza natürel ve uzvi şartlarda yetiştiğini kaydeden Büyüknalçacı, "Arazimiz şişman miktarda taşlık bulunduğu düşüncesince bu hasadın en şişman tarafını işçilerimiz yapıyor. Daha az birlikte tarafını biçerdöver ile hasat ediyoruz. Karacadağ pirinci hem uzvi şartlarda yetişiyor bununla beraber el emeği ile hasadı yapılıyor. Bu da kıymetini 10 kıvrım arttırıyor." dedi.
"Ekim sahası düştü ürün kalitesi arttı"
Çınar İlçe Tarım ve Orman Müdürü Abdulaziz Özçelik de Karacadağ pirincinin tohumunun alana saf ve tescilli bulunduğunu ve sayı farkı birlikte dekar ilk teşrin dalında 500 kilo ürün elde ettiklerini bildirdi.
Kuraklık dolayısıyla ilk teşrin dalında daralma yaşandığını aktaran Özçelik, 10 bin dekar alandan bu sene 3 bin 600 dekara denli düştüğünü anlattı.
Özçelik, şöyleki bitmeme etti:
"Rekolte beklentimiz 1800 titrem civarında. Çalışmalar sonucunda ürün kalitesi ve mahsul giderek artıyor. Dağıtılan tohumun yüzdelik 75'i bağış adına Diyarbakır Valiliği kabilinden çiftçilerimize verildi. Organik yöntemlerle ekilen birlikte ürün ve birlikte araziye ekilince ayrımsız yere minimum 3 sene ürün ekilmiyor. Gübre az kullanılıyor. İlaç kullanılmıyor. Organik birlikte üründür ve analizler de bunu gösteriyor. Protein payı faziletkâr diyabet hastalığı payı bağan bulunan birlikte tür."
"Lezzeti bağımlılık yapıyor"
Karacadağ pirincinin ehemmiyetli ilk teşrin dallarından bulunan Yarımkaş köyünün muhtarı Mehmet Sait Gülçer ise alanda atalarının izinde taşlık arazide uzvi yöntemlerle kalburüstü birlikte ürün yetiştirdiklerini dile getirdi.
"Karacadağ pirincini yiyici bundan sonraları apayrı pirinç yiyemez. Lezzeti bağımlılık yapıyor." diyen Gülçer, hasadın emekli bulunduğunu belirtti.
Hasadın şişman birlikte kısının insanoğlu emeğiyle gerçekleştiğini anlatım fail Gülçer, şöyleki konuştu:
"Yaptığımız işin çoğunluğu insanoğlu emeğiyle oluyor. Hasadın yüzdelik 80'ini orakla diğerlerini biçerdöverle yapıyoruz. Erkekler özellikle orakla biçer, hâlâ sonraları hanımlar elle toplar. Harman yapıyoruz ve sonraları harmanı esasen biçerdövere atıyoruz. Bu halde olunca giderler da artıyor. Çinlilerin birlikte tomar pirinç tükettiğini söylüyorlar, Karacadağ pirincini yiyenler ne Çin pirincini ne de apayrı pirinci tüketir. Hem içimli bununla beraber baş döndürücü birinci sınıf birlikte pirinç. Biz de baş döndürücü tüketiyoruz. Pilavsız anüs kurmayız."