Olay, Çorum'un Osmancık ilçesine ilişkin İnal köyünde meydana geldi. Edinilen bilgilere mucibince ticari göçüm ile köye mevrut bir şahıs, köyde canlı Emin Cıbır (79) ile Fatma Cıbır (83) çiftinin yaşamış olduğu evi vatandaşlara sorduktan sonra, Emin Cıbır'ı telefonla aradı. Kendisini savcı namına tanıtıcı dolandırıcı, Cıbır'ın kızı Yeter Cıbır ile telefonla konuşmaya başladı. Bir sormaca nedeni ile evlerinde kontrol yapılacağını kail şahıs, Cıbır ailesinin evine giderek, mal ve bezek eşyalarını kendilerine konfirmasyon etmelerini istedi. Dolandırıcıların ağına düşen Cıbır çifti, mal ve bezek eşyalarını kendini savcı namına tanıtıcı şahsa konfirmasyon etti. Para ve bezek eşyalarını aldıktan sonraları taksiyle köyden ayrılan şahıs, kayıplara karıştı.
Dolandırıldıklarını anlar anlamaz sikayetçi oldular
Yakınlarının uyarısıyla dolandırıldığını anlayan Cıbır ailesi, savcılığa derece derece kabahat duyurusunda bulundu. İhbar için vakayla ait degaje kabiliyetli düzentileme başlatan jandarma ekipleri, yaşlı çifti dolandıran şahsın etiket bilgilerini belirleme etti. Jandarma ve manşet ekiplerinin icra ettikleri koordineli düzentileme neticesine, Çorum'da da bir kişiyi şimdi dolandırdığı öğrenilen şahıs, Niğde Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde planlı operasyonda mal ve bezek eşyalarıyla beraberce yakalandı. Gözaltına tahsil edilen şahıs, adliyeye atıf edildi. Hakim karşısına çıkartılan şahıs, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"Kafamızı karıştırdı"
Yaşadıkları vakası özetleyen Yeter Cıbır, “Evde otururken telefon geldi. Babamın evde olup olmadığını soran şahıs, 'evinizde tabanca, tabanca mevcut mı' dedi. Yok dedim. 'Altınınız, paranız mevcut mı' niteleyerek sorunca az buçuk mevcut dedim. Daha sonra, 'jandarmalar geliyor, evinizi arayacak. Biz polisiz, jandarmayız, savcıyız' dedi. İnandım. Telefonla konuşurken çabucak bir eş kapıya dikildi. Telefondaki kişi sorular sormaya bitmeme ediyordu. ‘Altını ve parayı getir, jandarmaya ver' dedi. Tutanak kabilinden bir obje tuttu, imzaladım. Bu tapu gibi, senedin olacak, sakla, onu hiç kimseye gösterme' dedi. Bir de bir adam, bizim ineğimizi almış parasını vermemişti, o hali da anlatmıştım. ‘Tamam, ego jandarma gönderirim, onu da alırım. 15 dakikaya eş paranızı alın' dedi. Konuşmaya bitmeme ederken, bap açıldı eniştem geldi. Eniştem kiminle konuştuğumu sordu. Telefondaki kişi, ‘eniştene ver telefonu' dedi. Enişteme, ‘paranız varmış, aldık. Gel paranızı verelim' dedi. Eniştem de Osmancık'a gitti. 'Telefonu kapatmayın,15 dakikaya enişten ulaşınca ona paranızı vereceğiz' diyor esir seviniyorum, paramızı almışlar diye. Ne bileyim, inandım. Annem, hasta, babam hastalanmış ego hasta, kafamızı karıştırdı” dedi.
"20-30 yıllık birikimleriydi"
Dolandırıcının, ticari göçüm ile köye geldiğini tabir fail Cıbır ailesinin kızı Yücel Demir ise, “Ekmek yapıyorduk. Ticari göçüm ile mevrut biri elinde telefonla konuşa konuşa 'Emin Cıbır'ın evini arıyoruz' niteleyerek yanımızdan gitti. Babamla kardeşime, 'parayı getir' demişler bunlar da getirmiş. Ben duyar duymaz doğrudan geldim ne he niteleyerek sordum. ‘Biz çarpıldık, altınları verdik eş gitti' dediler. Yaklaşık 300-400 bin lira birikimleri vardı. Aldıkları aylığı harcamıyorlardı. 20-30 yıllık birikimleriydi” niteleyerek konuştu.
"Yer delindi, içtima içerisine girdi, kaybettim adamı"
Birikimini dolandırıcılara kaptıran Emin Cıbır ise, görüngü anını anlatarak, “Dolandırıcı evden çıktıktan sonraları çabucak kayboldu. Telefonla konuşuyordu, ego dinledim. 'Sende dolar varmış getir, bakalım' dedi. Ben de getirdim, baktı. 'Sayamadım burada, aşağıya ineyim ışıkta sayayım' dedi. Çıktı dışarı, esir peşi sıra çıktım toprak delindi, içtima içerisine girdi, kaybettim adamı” biçiminde konuştu.İlkay Sever - İsmail Kabakdere