Ankara
Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi (DYP) çeşidinden kurulan ve Başbakanlığını rahmetli Necmettin Erbakan'ın yaptığı Refahyol hükümetinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve Refah Partisi Adana Milletvekili Ertan Yülek, AA muhabirine icra ettiği açıklamada, Refahyol iktidarının Türkiye'nin mevrut önce en ehemmiyetli ve değerli iktidarlarından birisi bulunduğunu belirtti.
Anavatan Partisi ve DYP çeşidinden kurulan hükümetin istifa etmesinin arkası esna Refahyol iktidarı çağında Erbakan'ın başvekil bulunduğunu hatırlatan Yülek, bu erk dirimlik gelmez işyar ve emeklilere yüzdelik 50, Bağ-Kur emeklilerine ise henüz müşterek tomar bindirim yapıldığını aktardı.
Yülek, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı yer aldığı düşüncesince Erbakan'a bu orandaki müşterek zammı hükümetin kaldıramayacağını söylediğini anlatım ederek, "Erbakan hoca, 'Faizciye servet buluyorsun da kimsesiz fukaraya nite servet bulamıyorsun. Allah bereketini verir.' dedi. Allah bereketini de verdi." diyerek konuştu.
Daha sonraları maaşlara dü bindirim henüz yapıldığına yer veren Yülek, bu tam "havuz sistemi" diyerek deyim edilen tutum politikasının uygulanmasıyla enflasyonun düştüğünü ve borçlanmanın azaldığını söyledi.
"Faiz lobisinin baskısı oldu"
Yülek, istikraz azalınca "faiz lobisi"nin harekete geçtiğini bildirerek, Erbakan'ın teklifiyle Mecliste "Başbakan'ın onayı olmaksızın istikraz ihalesine çıkılmamasını" sağlayacak takrir verildiğini hatırlattı.
Koalisyonun DYP'li Ekonomi Bakanı Güneş Taner ile icra ettiği görüşmede, Taner'in önergenin Meclisten geçmesi yerinde koalisyondan çekilmekle yıldırma ettiğini özetleyen Yülek, bu baskının "faiz lobisi"nin baskısı bulunduğunu vurguladı.
Erbakan'ın, "Biz bu kararları aldıkça zat ipimizi çekiyorduk, bunu bilmiyorduk" söylediğini aktaran Yülek, Türkiye'de 28 Şubat darbesine gidilen süreçte askeri cuntanın yanında çıplak maşer müesseselerinin bulunmuş yer aldığı 5'li çete ve iş adamlarının da toprak aldığını anlatım etti.
"Erbakan, 28 Şubat'tan sonraları halis muhlis tümen liderleriyle görüştü"
Amerika'nın Türkiye'de çıplak müşterek darbenin yapılmasında şişman tesiri bulunduğunu kaydeden Yülek, Erbakan'ın 28 Şubat darbesinden sonraları halis muhlis partilerin liderleriyle görüştüğünü ve bu kapsamda emektar Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı da görüşme ettiğini anımsattı.
Yülek, bu toplantıda kendisinin ve emektar Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'ın da bulunduğunu hatırlatarak, "Erbakan çıkarken dedi ki 'Bakın Sayın Başbakan sizden ricam, deminden gazeteciler dışarıda bekliyor. Bize soracaklar, ne konuştunuz, ne yaptınız? Sizden müşterek sistem dileyiş ediyorum. O cümlede de 'Biz demokratlık dair iktidarla beraberiz.' deyin. Mesut Bey, gazetecilere, 'Testiyi kırdılar da anca geldiler.' dedi. Mesut Yılmaz, 'Biz demokratlık dair iktidarla beraberiz.' deseydi, parlamentonun ağırlığıyla o darbe olmazdı." halinde konuştu.
"8 salname okunabilen pedagoji bilimi sonucuna huzur Meclis'te 12 sayaç konuştum"
Darbenin arkası esna Mesut Yılmaz'ın başvekil bulunduğunu ve sekiz salname okunabilen pedagoji bilimi kanunun çıkarıldığını hatırlatan Yülek, Mecliste bu kararın görüşülmesi düşüncesince meydana getirilen toplantılarda yalan alarak 12 sayaç konuştuğunu dile getirdi.
Yülek, Erbakan'ın 28 Şubat 1997'de meydana getirilen Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, münferit olayların şümullü müşterek planının topu topu kadar gösterildiğini askerlere söylediğini aktardı.
Ramazan ayında tatmin önderlerinin katılımıyla Başbakanlıkta meydana getirilen iftar vakti vakti yemeğinin 28 Şubat darbesi düşüncesince mazeret edilen vakalardan birisi bulunduğunu vurgulayan Yülek, "Rektörler, dekanlar, talebeleri başörtüleri zımnında üniversiteye almadı. Başörtülerini çıkarttırıyor, kandırma odaları kuruldu. Bunlar kabahatli değil mi? 28 Şubat'ın Amerika'da görünmez, esasi planlandığı toprak var. Darbeyi askerlerle başlattılar ancak Türkiye'deki demokratik çıplak maşer kuruluşları ve siyasal partiler buna eş çıkmasaydı 28 Şubat olmazdı."
Yülek, Erbakan'ın Tansu Çiller ile 28 Şubat darbesini karşıcı askerlerin zor edilmesi ve zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in onayının katılması dair anlaştığını anımsatarak, bu teklifin Demirel ile paylaşılması düşüncesince emektar DYP Milletvekili Cavit Çağlar'ın görevlendirildiğini belirtti.
Çağlar'ın Erbakan ve Çiller'in teklifini Demirel'e iletmesinin arkası esna Erbakan'ın yanına gittiğini anlatım fail Yülek, "Erbakan öğretmen darbeyi yapanlarla geri planda ağırbaşlı manada savaş etti ancak orduyu aşırı muhterem görüyordu, yaşlandırmak istemiyordu." dedi.