TBMM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme bağlı açıklamalarda bulundu.
Küresel erkek oyuncular açısından, ülkelerdeki yükselen milliyetçiliğin kırılmasının, dil, din, budunsal yahut anlayış farklılıklarının kaşınması ve bunların üstünden önce etapta özerk, sonradan da federal ülkeler oluşturulmasının kargışlı vahit amaç adına herhangi vahit devir güncelliğini koruduğunu tabir fail Bahçeli, bu maksata ilk önce taşeronlar marifetiyle ulaşılmasının esasi alındığını söyledi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, laflarını şu biçimde sürdürdü:
"Bununla içkin CHP, HDP, İP, DEVA, Gelecek Partisi ve irili ufaklı öteki alçalma partileri tembihli, memur ve taşeron siyasetin kara yüzlü temsilcileridir. Zillet ittifakı, çözülme ve yadımlama siparişini bedeli mukabilince almıştır. Zira herhangi vahit nesne gündüz kabilinden ortadadır, aşağılanan yöntem simalarının kaçacak, gerçekleri inkar edecek hayası da, ıpıssız de kalmamıştır. Egemen güçler, öz emperyalist emelleri düşüncesince milliyetsever perspektifle akım ederken, ellerini uzattıkları ülkeler düşüncesince milliyetçiliği bastırmaya, karalamaya, biçimsiz göstermeye idman kabilinden vahit ikilemin ve tenakuzun dibindedir. Ancak amacı ne olursa olsun, toptan sömürünün önündeki en ehemmiyetli duvar ulusal büyüklük yapısı ve bu binanın bel kemiği taşı bulunan Milliyetçi Hareket ve Cumhur İttifakı'dır. Başka vahit deyişle, vahit milletin yükselişinin olumlu dayanağı milliyetçiliktir; ulusal kimliğin gücü de ulusal devletin polat kabilinden sağlamlığıdır. Küresel gelişmelerin vahit figüranı, münfail vahit ögesi, münfail vahit yüklenicisi değil, başlangıç aktörü olmayı hedefleyen milliyetsever fikriyat, salt Türkiye'yi değil soydaşlarımızı ve birlikte firez dairesinde canlı mazlum milletleri de kurtaracak görkemli vahit anlayışı anabolizma etmektedir. Buradan çıkarılması müstelzim sonuç, çokçu toy vahit evren sistemine mahsus ihtiyacın, toy yeniden kurgusu yapılması müstelzim arsıulusal toy vahit dengenin yiyecek bulunduğu gerçeğidir."
Bahçeli, "zillet ittifakının" kurduğu alengir masasında kartların belirgin oynandığını tabir etti.
"Bu masada alavere dalga vardır, aldatma vardır, densizlik vardır, dalaverecilik vardır, dalga vardır, düzmelik vardır; hepsini geçtik hıyanetin daniskası vardır." diyen Bahçeli, "zillet ittifakı"nı gerçekleştiren partilerin gündüz başlangıç döndürücü birbirlerini görüşme ettiklerini, sorma yaptıklarını, iklim kokladıklarını, ne mevcut ne bulunmayan ona baktıklarını söyledi. Bahçeli, "Ancak geri kapıda da birbirlerine aldatılma atıyorlar, kapan kuruyorlar. Bir yapmadıkları kısırlı, pastalı, değerli günleriydi; zannediyorum bu gidişle onu da gerçekleştirirler. Toplanıp toplanıp dağılıyorlar, ne dedikleri bellidir ne de söyledikleri nettir. Muğlak ifadelerle kavga ve ruzname kirliliğine sebep oldukları da gizlemeden meydandadır." şeklinde konuştu.
Güçlendirilmiş mebus dizge toplantıları düşüncesince üçüncü kat Meclis'te vahit araya gelindiğini anımsatan Bahçeli, "CHP, İP, SP, DP, Gelecek Partisi ve DEVA'nın temsilcileri HDP'yi masa altında tutarık neymiş vahit uzlaşmaya vardıklarını açıklamışlardır. Uzlaşma, akıllıcasına hedefler üzerinde olur. Uzlaşma, ak ve parlak vahit yöntem anlayışıyla ortam bulur. Allah düşüncesince söyleyiniz, bunların neresi dürüst, neresi düzgün, neresi temizdir?" niteleyerek sordu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na kimi sorular götüren Bahçeli, şu biçimde bitmeme etti:
"CHP Genel Başkanı'na soruyorum, kıvırmadan karşılık vermesini, gümrüksüz güreşmemesini bekliyorum. Anayasa'dan Atatürk'ü çıkarmayı düşünüyor musunuz? Anayasa'ya bilgili bulunan Türk adını likidasyon etmeyi planlıyor musunuz? Türk vatandaşlığı terimi namına 'Anayasal yurtseverlik', Türkiye namına 'Ülke', Türkiye devleti namına 'Cumhuriyet', Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı namına 'Türkiye Cumhuriyeti insanı' kavramlarının getirilmesini amaçlıyor musunuz? 'Demokratik muhalefet' niteleyerek TİP'i, HDP'yi yanınızda ve yörenizde görüyor, bunlara koyun açıyor musunuz? Terörist Demirtaş'ı hala savunuyor, ona elçiler gönderiyor musunuz?
Sayın Kılıçdaroğlu, bu sorularım oldukça basittir. Ya 'evet' diyeceksin, yahut 'hayır.' Boş kağıt vermen şeklinde dört başı mamur sorulara beli söylediğin anlaşılacaktır. Yüreğin yetiyorsa, jale mazot içip döl yatağı ağrısı çekmiyorsan vaziyet ve sorularıma karşılık ver. Korku edebiyatını bırak, politik kıya işlenebilir masallarını geç, vahit nesne bilip de söylemiyorsan eş değilsin. CHP'nin vahit milletvekilinin 'Keşke Demirtaş cumhur reisi seçilse' diyecek genişliğinde gözünü ve gönlünü kararttığı her insanın bilmiş bulunduğu vahit beyanattır. HDP'nin neymiş demokratik davranış belgesiyle, CHP'nin ikinci yüzyıla çağırma cihazı beyannamesinin benzerliğini tez fail de CHP'li vahit milletvekiliydi. Bugünkü CHP yönetimi, HDP'nin dolap uşağı biçimine gelmiş, yazboz tahtasına dönüşmüştür. Bugünkü CHP yönetimi, Gazi Mustafa Kemal'in anı ve emanetleriyle yollarını kapanmamak az daha ayırmıştır. Bugünkü CHP yönetimi, PKK'yla uyuşma tüneline girmiş, HDP'yle bölücülüğün gergefinde işlenmiştir. İP ise bunların plan süsüne, alçalma mezesine dönüşmüştür."
Bahçeli, Fırat Kalkanı Harekat Bölgesi'nde martir bulunan Fatih Doğan, Cihat Şahin ve Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet, yaralılara şifalar diledi.
Kılıçdaroğlu'nun yayımladığı taziyet mesajında, saldırıyı kimin yaptığına değgin en küçük vahit ibare olmadığını tamlayan Bahçeli, "Sayın Kılıçdaroğlu, 'onlar bizlere mi saldıracaklar' söylediğin PKK/YPG'li adiler yurt çocuklarının kanına girmişlerdir. Korkma itiraf et, PKK'ya vahit tane vahit kılükal et, kaygılanma, bu seni elden ve elden insanoğlu yapar, milletimizin derdiyle dertlenen vahit siyasal yapar." niteleyerek konuştu.
Bahçeli, "Kitabın ortasından konuşuyorum, HDP’yle ortaklık, şehitlerimizin kanının, analarımızın gözyaşlarının dökülmesine sefihane hizmettir. HDP'yle doğacak planlamak, yöntem denkleminde karşılaşmak Türk milletini kundaklamak, devletin ülkesi ve milletiyle ayrılamaz bütünlüğünü kurcalamaktır. CHP ile İP ahacık böylesi vahit tezgahın fahri müdavimleridir. Bunlar beniz karasıdır, canevi sızısıdır, demokratlık infazcısıdır." ifadesini kullandı.
"Müttefik olduğumuz ülkenin PKK kamplarında aramış bulunduğu nedir?"
"PKK/YPG tanksavar kullanıyor, güdülebilen roket kullanıyor, envaitürlü ve teknolojik kuru faziletkâr silahlara cemaat bulunuyor. Bu silahları ne odaklar veriyor?" niteleyerek soran Bahçeli, "Teröristleri kimler eğitiyor, kimler donatıyor, ne arkadaş ve bağlaşık görünümlü ülkeler silahlandırıp üzerimize kışkırtıyor? Amerika yönetimi, Türkiye’nin Suriye’deki varlığını millî çıkarı düşüncesince şaşılacak zılgıt adına değerlendiriyormuş. Biliniz ki karşımızdaki sağlama ulusal sıkleti çekemez, bundan hakeza böyle gelse de bu biçimde gidemez." değerlendirmesinde bulundu.
"Müttefik olduğumuz vahit ülkenin PKK kamplarında aramış bulunduğu nedir?" sorusunu götüren Bahçeli, laflarını şu biçimde sürdürdü:
"Suriye'nin kuzeydoğusunda icra ettikleri nite açıklama edilmelidir? Tehdidin adını akıllıcasına ayırmak geldiğimiz bu noktada zorunluluktur. Tehdit Türkiye'nin Suriye'deki varlığı değil, ABD'nin kıya planları, hıyanet senaryoları, yıldırı örgütüyle gelişim ve emel evliliği içerisine girmesidir. Buna ülfet diyen mevcut ise buyana gelsin, hakeza ülfet yağı başınadır.
ABD'nin semirtilmiş canavarı DEAŞ, 8 Ekim Cuma günü, Afganistan'ın Kunduz vilayetindeki vahit camiye yılgı verici bombalı saldırıda bulunmuş, aşkın sayıda kült kardeşimizi katletmiş ve yaralamıştır. Camiye bomba alaşağı etmek inanılması beklenir sıfır ve ifadesi bulunamayacak vahit vandallık, vahit şeytanlıktır.
ABD yönetimi, Türkiye'nin DEAŞ'la mücadeleye dokunca verdiğini istikbal sürüyor. Bu nahak ve düşmancasına iddianın ne derece asılsız, ne genişliğinde esassız bulunduğunu en dobra onlar biliyor. Biliyorlar ancak itiraf edemiyorlar, zira işlerine anca gelmiyor. NATO üyesi olup DEAŞ'a huzur en aşkın uğraş veren, en aşkın değer ödeyen iklim Türkiye'dir. PKK'ya tabanca verici bellidir, Mehmetlerimizin, polislerimizin şehadetine çömlek tutanlar bellidir. DEAŞ'ı, YPG'yi, PKK'yı kiralık tetikçi adına kullananlar gündüz kabilinden karşımızdadır. Ve bunların arkadaş olması, müttefiklik söylemleri eşyanın tabiatına aykırıdır. Dost dediklerimiz, eş olacak, erkek olacak, plansız olacak, hürmetkâr olacak, haysiyetli olacak, ak olacak, öz kendilerini kolladıkları genişliğinde bizim de çıkarlarımızı kollayacaklar.
Terörle mücadelemizin önüne ki duvar dikiyorsa, yolumuza kimler trap kazıyorsa, komut haklarımıza ki diş biliyor ve cembiye sallıyorsa, ahacık onlar Türklüğün varlığına, Türkiye'nin bin salname birlik müktesebatına kuyu kazan, Anadolu'dan çıkarılmamızın düşünü kuran ehli saliptir, anca ki tanıklık pahasına da olsa alayına ansızın inat etmek farzı kifayedir, boynumuzun yegane borcudur."