Aydın
.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}Kestanenin başkenti Aydın'da hasat heyecanı başladıAydın Tarım ve Orman Müdürlüğünden tahsil edilen bilgiye gereğince 73 bin 433 dekar bölgede yılda 27 bin titrem kestanenin üretildiği Aydın, Türkiye'de imal edilen 63 bin 580 titrem kestanenin yüzdelik 42'sini karşılıyor.
Coğrafi işaret tesciliyle masun Aydın kestanesinde hasat, zorluğu ve tehlikeleriyle dikkati çekiyor.
Özellikle Efeler, Köşk, Sultanhisar ve Nazilli ilçelerinde faziletli rakımdaki kestane ağaçlarının bulunmuş yer aldığı yaylalara çıkan üreticiler, ağaçtan düşürüp dikenli kozalaklarından ayırdıkları kestaneleri iç ve aut alışveriş siparişlerine yetiştirmeye çalışıyor.
Bölgede en birlikte tomar üretimin yapıldığı Eğrikavak Yaylası da hasat heyecanının yaşandığı yerlerden biri.
Diğer ürünlere gereğince toplaması zahmetli bulunan kestane düşüncesince hanımlar 250, rical ise ağaçların yüksekliğine gereğince 600 liraya denli yevmi alıyor.
"Sırıkçı" ismi maruz koca işçiler, ellerine aldıkları sayı farkı 3 mt. uzunluğundaki sırıklarla yaşları gayrisıhhi asra vasıl 15-20 mt. yüksekliğindeki ağaçlara çıkıyor. Adeta hileci dikkatiyle dalların üstünde tutunan işçiler, sırıklarla kestaneyi yere düşürüyor.
Ağaçlardaki kestanelerin tamamının yere düşürülmesinin peşi sıra devreye hanımlar giriyor. Dışı dikenli yer aldığı düşüncesince ellik giyen kadınlar, birtakımı bölgeleri sert bulunan kepez yamaçlarında kestaneleri yegâne on paralık topluyor.
Kadınların 50 kilogramlık çuvallara doldurmuş yer aldığı kestaneler elan sonradan koca işçiler kabilinden kuyulara boşaltılıyor. Dikenlerinin çürümesi düşüncesince kısaca 1 ay kuyuda bekletilen kestaneler, makineyle ayıklanıp sofralara amade bir vaziyete getiriliyor.
"Fiyatlar ve nitelik oldukça güzel"
Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, AA muhabirine, bu sene susuzluk zımnında kısaca yüzdelik 10'luk birlikte randıman kaybı gördüklerini söyledi.
Üreticinin fiyatlardan mutlu bulunduğunu özetleyen Kendirlioğlu, "Kilogramı 30-40 teklik ortada değişiyor. Üreticilerimiz hem fiyatlardan bununla beraber ürünün kalitesinden oldukça memnun. Şu anda rastgele birlikte başağrısı görünmüyor." dedi.
Kendisi de yetiştirici bulunan Eğrikavak Mahallesi Muhtarı Muhsin Kıyar da kestanenin aşırı kıymetli birlikte randıman bulunmasına karşın toplanmasının beceri ve ilgi istediğini dile getirdi.
Kıyar, şu şekilde konuştu:
"Hasatların en zoru ve ağırı kestanedir. Ağaçtan düşüp evet kırılanlar, dikenli kestanenin gözüne gelmesinden ötürü görme engelli olanlar güçlü var. Hatta ölümlere denli defa açan birlikte mahsul. Kuraklıktan ötürü etkilendik ancak akıbet zamanlardaki yağıştan ötürü toparladık. Rekolte birlikte hacim düşüt ancak kalitesinde rastgele birlikte dava yok."
"Bu işin cambazı olduk"
İşçilerden Mesut Demirtaş ise aşırı riskli birlikte iş yaptıklarını vurgulayarak, "Ölüm tehlikesi var. Benim bildiğim 3 ad bu işten yaşamını kaybetti. Artık korkmuyorum. Elbette korktuğumuz bölgeler olmakta ancak alıştık. Gücünün durumunda olması lazım. Bazen aşırı uslu dallara gidiyoruz. Ölümle menfez hücre geldiğimiz bağlam oluyor, daldan dala geçiyoruz. Bu işin cambazı olduk." ifadelerini kullandı.
Kestaneyi sonsuz eğilerek topladıkları düşüncesince belinin aşırı ağrıdığını tamlayan Şengül Ceylan (52) ise nan parası düşüncesince idman mecburiyetinde olduklarını söyledi.
Kübra Ayan da (42) mal kazanmanın bedava olmadığını belirterek, "Gelmesek de olmuyor zira mal kazanmamız lazım. Aydın'da en zahmetli iş kestane toplamak. Dolayısıyla fiyatlı da oluyor. Hem eğilip bununla beraber yanı sıra çuvalları sürerek yanımızda kullanmak ağırbaşlı oluyor." niteleyerek konuştu.