Nablus
Yahudi yerleşimcilerin hedefindeki Beyta, 1988'den beri nice kat ortak yanda Yahudi yerleşimciler ve İsrail askerleri öteki yanda ise Filistinliler ortada çıkan çatışmalara oyunluk oldu.
Beyta beldesi civarlarında birisi önemsiz kabiliyetli peyda geçirmek kıl payı 40 yerleşme ünitesi bulunuyor ve buralarda Filistinlilere ve onlara ilgili mülklere devir kurnaz hücumcu kısaca 40 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.
İsrail, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşme birimlerinde tevakkuf edenler düşüncesince hususi yöntemler nesir ediyor, çoğunluğu silahlı bu bireyleri "koruma" bahanesiyle binlerce askeri alanda tutuyor.
Hakim tepelere kurulan bu kanun dışı yapıların çevresi genel anlamda duvarlarla ve ya tellerle çevriliyor.
Batı Şeria'da adeta yalan kıl payı gelişigüzel köşeden yükselen bu yapılar, Filistin kentleri, beldeleri ayrıca köyleri arasındaki bağlantının değişik kopmasına sebep oluyor.
12.10.2021 Filistinlilerin Batı Şeria'daki çıplak direnişinin bayrak beldesi: Beyta İşgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentine ilişkin Beyta beldesi, 2019'dan beri Filistinlilerin gayrikanuni Yahudi yerleşme birimlerine erinç ortaya koyduğu çıplak direnişin ortak sembolü adeta dünkü merkezi biçimine geldi.Çevresindeki faziletkâr tepeler ve bulunmuş yer aldığı pozisyon bakımından mühim ortak ciddiyete ehil Beyta beldesi, Batı Şeria'nın şimal ve itidalli kesimlerindeki Filistin kentleri ortada coğrafi bütünlüğü uçurmak düşüncesince İsrail ordusu korumasındaki Yahudi yerleşimcilerin hedefinde.
Uzun soluklu ortak direniş
Tarihsel namına işgale direngen Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus kentine ilişkin 15 bin sözü geçen Beyta beldesi, önce namına Birinci İntifada zamanında Yahudi yerleşimcilerin şehrin kuzeydoğusundaki Cebel el-Urme alanına dünkü ortak yerleşme noktayı kurmaya emek vermesi üstünde ayaklandı.
O fasıl çıkan vakalarda 3 Filistinli ile 3 Yahudi yerleşimci yaşamını kaybetmiş, bunun üstünde İsrail askerleri de beldedeki 13 evi yıkmış, kısaca 300 kişiyi de gözaltına almıştı.
İsrail'in Batı Şeria'daki Yahudi yerleşme ünitesi nesir ve tevsi faaliyetlerinin derin namına yaşandığı Nablus kenti çevresindeki en faziletkâr ikinci gözcü muazzez El-Urme Tepesi, Beyta halkının çabalarıyla Yahudi yerleşimcilerden kurtarılmıştı.
Yahudi yerleşimcilerin akıbet 30 yılda 5 kat amacı bulunan Beyta beldesi çevresindeki tepelerden El-Urme ve Sabih, 2019 ile 2021 yılları ortada ortak eş şimdi yerleşme faaliyetlerine erinç direnişin merkezi biçimine geldi.
Bu müddet içerisinde El-Urme ile Sabih tepelerinde çıkan vakalarda bir aşırı bebek peyda geçirmek kıl payı 9 Filistinli yaşamını kaybetti, binlerce Filistinli de yaralandı.
Yahudi yerleşimciler, april ayında Beyta beldesinin güneybatısında toprak meydan Sabih Tepesi'ne aşırı endamsız ortak müddet içerisinde kısaca 35 taşımalık evden oluşan ve "Eviatar" ismini verdikleri ortak yerleşme ünitesi kurdu.
Yolların açıldığı, su ve yalıtım şebekesinin çekildiği, İsrail ordusu korumasındaki birlik teşekküllü Yahudi yerleşme birimi, Beyta beldesindeki Filistinlilerin tepkisine sebep oldu.
Haftalarca devam eden alevli protestoların sonucu, İsrail hükümeti orak ayı ayında Eviatar'ı tahliye sonucu alırken, tepede İsrail ordusuna ilgili ortak karakolun kalacağını açıkladı.
Yahudi yerleşme biriminin boşaltılmasını yengi namına niteleyen Filistinliler ise İsrail karakolunun da bölgeden kalkmasını istiyor ve Sabih Tepesi'nde konuşlu askerler alanı bırakma edene derece gösterilerini sürdürmekte ısrar ediyor.
AA ekibi, Filistinlilerin gelişigüzel hafta cuma sonrası düzenledikleri gösterilerin baş noktası bulunan Sabih Tepesi'nin doğrudan karşısındaki Tell Nimir Tepesi'nde Filistinlilerle "Beyta direnişini" konuştu
Beyta halkı Yahudi yerleşimcileri püskürtmeyi başardı
Beyta Belde Belediye Başkan Yardımcısı Musa Hamayil, beldedeki çatışmaların önce namına Birinci İntifada sürecinde Yahudi yerleşimcilerin maşrık yakasından Beyta'ya girmeye çalışmasıyla başladığını belirterek, "Yahudi yerleşimciler o devir Beyta'ya girmeye çalıştı fakat belde halkı onları engellemeyi başlardı. O devir ortak arbede yaşandı, ortak Yahudi yerleşimci öldü, 5 Filistinli güre martir oldu, 25 ev de yıkıldı. İşte gerçekte Beyta'da gelişigüzel nesne hakeza başladı." dedi.
Yahudi yerleşimcilerin seneler içre nice kat Beyta etrafında yerleşme ünitesi nesir etmeye çalıştığını aktaran Hamayil, "Sonra 2019 senesinde Yahudi yerleşimciler bu kere beldenin kuzeyindeki Urme Tepesi'nde yerleşme ünitesi bina geçirmek diledi ve o devir çıkan vakalarda 2 Filistinli güre martir oldu, kısaca 250 ad de yaralandı. Böylece Yahudi yerleşimcilerin bu girişimini de giderilmiş etmeyi başardık." ifadelerini kullandı.
Yahudi yerleşimcilerin akıbet namına april ayında İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısı ve Kudüs'teki vakalardan da bilistifade Sabih Tepesi'ne 20-25 devir içerisinde 35'ten ortak tomar taşımalık ev oluşturmayı başardığını kail Hamayil, "İşte Beyta halkı da 2 Nisan'dan beri gösteriler düzenlemeye başladı. Neredeyse 5 aydan fazladır bu proses bitmeme ediyor ve bu süreçte 8 martir verdik, 4 bin 300 ad yaralandı, 45 güre gözaltına alındı." biçiminde konuştu.
Hamayil, kâffesi bu yaşananların Filistinlilerin Beyta beldesi etrafında Yahudi yerleşimine banko müsaade vermeyeceğinin en kesin işareti olduğuna dikkati çekerek, "Bu konteynerler Sabih Tepesi'nde var yer aldığı sürece, Beyta ahalisi de tanıtım gösterisi düzenlemekten arka durmayacaktır. Çatışma da onlar burada kalmakta ısrar etmiş yer aldığı sürece bitmeme edecektir." dedi.
"Beyta'da sistemli biçimde ortak mevki terörüne sunulan kalıyoruz"
Sabih Tepesi'ne kurulan Yahudi yerleşme ünitesi karşıtı gösterilerde 16 yaşındaki oğlunu kaybeden Said Hamayil ise "Gerçekten tığ Beyta'da sistemli biçimde ortak mevki terörüne sunulan kalıyoruz. Toplu cezalandırılmaya sunulan kalıyoruz." dedi.
Oğlu Muhammed'in 11 Haziran'da İsrail askerlerince asıl mermiyle göğsünden vurularak yaşamını kaybettiğini özetleyen Hamayil, "Henüz 16 yaşındaydı. Muhammed mektebinde güzel ortak öğrenciydi. Sosyal ortak çocuktu, istikbaline değgin düşünceleri, planları vardı. Okulunu dönmek ve arsıulusal hususiyet kıraat etmek istiyordu. Ancak işgalcilerin mermisi ona planlarını, düşlerini realizasyon izni vermedi. İşgalcinin mermisi onu da düşlerini de ve ailesi namına bizleri de öldürdü." ifadelerini kullandı.
Oğlunun göğsünü yarıcı "ruger" tipi merminin arsıulusal hukuka layıkıyla kullanılması haram ortak envanter bulunduğunu aktaran Hamayil, şunları söyledi:
"Oğlumuzun göğsünü yarıcı kurşun arsıulusal hukuka layıkıyla kullanılması haram bulunan ortak kurşun çeşidiydi. Vücudunu ağız ağıza patlatmıştı. Kalbini parçalamış, döş kafesini kırmıştı. Akciğerinin sol tarafını parçalamış ve omurgasından dü kemiği de kırmıştı. Vücudunda 3 inçlik ortak cezaevi açılmıştı, eli de yaralanmıştı. Yani adeta bedeninde ortak bomba patlamış gibiydi. Buna ruger kurşun diyorlar. Vücutta nice kat patlayabiliyor. Şimdi çocuklarımızı şiddetle, teröristçe öldürüyorlar. Hiçbir insanlıkları yok, acıma ve şefkatten yoksunlar. İnsanlıktan kader almamışlar."
Hamayil, oğlunu kaybetmenin dört başı mamur aileyi şişman ortak tasa ve acıya boğduğunu vurgulayarak, "Bir insanoğlunun oğlunu kaybetmesi hazırlop değil elbette. Oğlun olgunlaşmaya beniz tutmuş ve ürün ödeme evresine mevrut ortak direk gibiydi. Genç ortak erkekti artık. Ayağını geleceğini nesir ika amacında önce basamağa koymaya başlamıştı. Planları ve hedefleri vardı. Bu hakkıyla aşırı çetin ortak durum." biçiminde konuştu.
Beyta beldesi çevresindeki vakalarda yaşamını kaybeden Filistinli evlatların hiçbirinin İsrail askerleri düşüncesince rastgele ortak biçimde gözdağı teşekkül etmediğinin altını çizen Hamayil, "Yaptıkları biricik şey, bir tanesini askere aldıklarında önce namına ondan his ve insanlığı almak. Vicdansız olmaktadır ve kanlı umudu oluşuyor. Burada martir sakıt kâffesi evlatlarımız, askerlere göz boncuğu biçimde gözdağı teşekkül etmiyordu. Asker ise yalnızca gebertmek istiyordu. Bunu da bulunan vaziyeti hâllenmek düşüncesince yapıyordu." dedi.
"Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz"
Hafta içi Kudüs Açık Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde talim görevlisi namına çalışan, hafta sonu ise İsrail askerlerine erinç Beyta beldesinde meydana gelen çıplak direnişteki yerini meydan talim üyesi Hişam Duveykat ise, "Biz gelişigüzel hafta, gelişigüzel devir ve gelişigüzel geceleyin buraya geliyoruz. Sabih Tepesi'ni Yahudi yerleşimcilerden arka kabul geçirmek düşüncesince burada keşik tutuyoruz." dedi.
Ortaya koydukları çıplak dayanma sebebiyle Yahudi yerleşimcilerin Sabih Tepesi'nden istifa geçirmek durumunda kaldığına ayraç fail Duveykat, "Ama hala kimi konteynerleri burada ve bu konteynerler obstrüksiyon devletinin askerleri kabilinden korunuyor." ifadelerini kullandı.
Duveykat, çıplak direnişten vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Biz Beyta halkının verdiği ileti açıktır: Bu konteynerlerden biricik ortak zerre kalmayana ve obstrüksiyon askerleri gidene derece buradan inmeyeceğiz. Çünkü Sabih Tepesi bizim tepemiz, zeytin bizim zeytinimiz. Bu topraklardan çıkmamız muhtemel değil. Bizden yüzlerce ad martir olsa bile." dedi.
Sadece Yahudi yerleşimcilerin değil İsrail askerlerinin de Sabih Tepesi'ni bırakma etmesi icap ettiğinin altını çize Duveykat, "Çünkü bu bayır de bizim, Filistin topraklarının ortak parçası ve Filistin topraklarının ortak parçası namına kalmaya bitmeme edecek." sanarak konuştu