Pekin
BRICS Liderler Zirvesi öncesinde planlı iş forumunda mütekellim Şi, hegemonya arayışının ve bloklar arası cepheleşmenin sulh ve asayiş sağlamadığını belirtti.
Şi, "Ukrayna krizi, hayattaki hacısı hocası düşüncesince toy birlikte uyanış çağrısı. Bu (kriz), bizlere kuvvet konumunda olmaya mahsus gözsüz inancın, güvenliğini diğerlerinin güvenliği pahasına sağlamaya çalışmanın asayiş ikileminden apayrı neticesinde olamayacağını hatırlatıyor." ifadesini kullandı.
Büyük, mütekâmil devletlerin tutum politikalarında mesul akıntı etmesi, izledikleri politikaların menfi etkilerinin ve büyümekte bulunan devletlere getirmiş bulunduğu ciddi iyon bilincinde olması gerektiğine ayraç fail Şi, şu şekilde bitmeme etti:
"Yaptırımların dü ucu pelit tığ bulunduğu ve bumerang etkisiyle uygulayanlara dokunca verdiği baş döndürücü kat kanıtlanmıştır. Uluslararası maliye ve servet sistemlerindeki hakimiyetini, global ekonomiyi siyasileştirmeye, kendileri düşüncesince manivela ve tabanca adına kullanmaya çalışanlar, böylecene kendilerine ve diğerlerine dokunca verecek, tamamı dünyaya karabulut getirecektir."
Şi'nin, yaptırımlara müteveccih eleştirilerini Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın oluşturduğu BRICS grubunun doruk toplantısı öncesinde dile getirmesi dikkati çekti.
Moskova yönetimini gaye meydan mali yaptırımlar
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının arkası sıra ABD, İngiltere, Kanada, AB ve öbür Batı müttefikleri, Moskova yönetimini gaye meydan ticari ve mali yaptırımlar infaz neticesinde almıştı.
Yaptırımlar kapsamında baş döndürücü sayıda kurumun ve Rus yönetime andıran ismin varlıklarına hazırlık getirilirken, Rusya bankalar arası arsıulusal servet transferlerinin yapıldığı SWIFT sisteminden dışlanmıştı.
Çok sayıda Batılı ülke, Rusya Merkez Bankasının ihtiyat ve varlıklarının yönetimiyle ait işlemleri durdurmuş, Moskova yönetiminin rezervlerin iri kısmına erişimi kesilmişti.
Rus yer yağı ve saf gazının ehemmiyetli müşterisi konumundaki Çin, Ukrayna'daki savaşla ait "işgal", "saldırı" sözcükleri ile "kınama" anlamına doğacak ifadeleri kullanmaktan kaçınmıştı.