Brüksel
Von der Leyen, Avrupa Parlamentosunun Strazburg'da planlı Genel Kurul oturumunda konuştu.
Avrupa'da acemi tip koronavirüs (Kovid-19) olaylarındaki artışa yer veren von der Leyen, "Ölüm oranlarına baktığımda şu anda gördüğüm şey, aşılanmamışların salgını" dedi.
Von der Leyen, salgınla mücadelede kuvvetlendirme aşının önemine dikkati çekerek, AB'nin Pfizer-Biontech ile 1,8 bilyon düze düşüncesince barışma yaptığını anımsattı ve bunun 3. dozlar ile çoluk çocuk ve evlatların aşılanması düşüncesince kullanılacağını söyledi.
Polonya-Belarus sınırındaki muhacir krizi
AB'nin nezdinde taraftan insancasına iane sağlarken, öteki taraftan eşme ve transit ülkelerle derin diplomatlık süresince bulunduğunu vurgulayan von der Leyen, insanoğlu kaçakçılığını da yakından seyrederek müeyyide seçeneklerini değerlendirdiklerini belirtti.
Von der Leyen, Irak'ın vatandaşlarını art almaya başladığına değinerek, "Irak ile bu güzel iş birliğini kıvançla karşılıyoruz fakat baş döndürücü elan nezdinde tomar göçmen, tuzağa düşürülmüş duruma. Birleşmiş Milletler kuruluşları ile onların evlerine dönmesi düşüncesince baş başa çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Gönüllü art dönüşler düşüncesince 3,5 milyon avroya denli finansman sağlayacaklarını duyuran von der Leyen, "Bir defa elan tekrarlayım. AB zat halkını hızlı bastıran bu diyeti tanımıyor." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, sınırdaki durumun "bir barhana krizinden baş döndürücü Minsk diyetinin AB'yi istikrarsızlaştırmaya müteveccih adımı" bulunduğunu vurguladı.
"AB sınırlarındaki bu cins hibrid saldırıları kınıyoruz"
Oturumda uydurma meydan AB Konseyi Başkanı Charles Michel de şöyleki konuştu:
"Yasa dışı göçü, dirilik kaybını, göçmenlerin kaçakçılar çeşidinden sömürülmesini karşılamak düşüncesince aut sınırlarımızı birlik adına arama etmeye kararlıyız. Göçmenlerin sıkıntılarının politik amaçlarla kullanılmasını bildirme etmeyeceğiz. AB sınırlarındaki bu cins hibrid saldırıları kınıyoruz."
Michel, AB'nin diplomatik çabaları sonucunda Belaruslu yetkililerin tepkilerinin şu anne denli müspet bulunduğunu fakat değişmeyen hasretmek düşüncesince baş döndürücü er bulunduğunu ve davranışlarında ölçülü yaklaşılması icap ettiğini kaydetti.